Ve sonra fark edeceksiniz ki o tohumlar, Bronx'ta böyle gözüken çiftliklere dönüşecekler. | TED | ثم تلاحظ كيف أن تلك البذور تصبح مزارع في برونكس تبدو هكذا. |
New York, Bronx'ta yaşayan George ve Charlotte Bronsky çifti bir şey keşfettiler. | TED | جورج وشارلوت بلونسكي، اللذين كانا زوجين يعيشان في برونكس في مدينة نيويورك اخترعا شيئًا |
Muriel şimdi Bronx'ta yaşıyor ve manikürcüde çalışıyor. | Open Subtitles | ثم هرب موريل تعيش في برونكس الآن وتعمل في محل لطلاء الأظافر |
Osip adındaki o küçük çocuk bana beş sent verdi ve Bronx'taki fakir bir kadın alyansını bağış kutusuna attı. | Open Subtitles | كان هذا الصبي الصغير، أوسيب، الذي أعطاني عملة واحدة والمرأة الفقيرة في برونكس الذي أسقطت خاتم زواجها في صندوق التبرع |
3 kez seyrettim, Bronx'taki bir çocukla ilgiliydi. | Open Subtitles | شاهدته 3 مرات، إنّه يتحدّث عن فتى في برونكس |
Bronx'un tipik evlerinden, SoHo'daki tavan arası evlere kadar. | Open Subtitles | من المشاريع في برونكس الى الغرف العلوية في سوهو |
Biliyor musun Ray, Bronx'ta seri şamdan cinayetleri işleniyormuş. | Open Subtitles | أجل راي هناك موجة من جرائم القتل بالشمعدانات في برونكس |
Sanırım Bronx'ta beni kimsenin tanımadığı bir yerde güzel bir biftek yiyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنني كان يأكل شريحة لحم لطيفة في بعض المفاصل الزاوية في برونكس حيث لا أحد يعرفني. |
Walter, ben gidiyorum. Bronx'ta yaşayan bir kuzenim var. | Open Subtitles | والتر سأرحل الآن لدي قريب يعيشون في برونكس |
Bense, on yıllar önce Bronx'ta Sam ve Yetta Yellnikof'un birleşmesiyle ortaya çıkıyorum. | Open Subtitles | وأنابزغتُمن خلالمزاوجةبين.. سام وييتا يلينكوف في برونكس قبل عقود مضت |
- Eva'nın cesedini de bulabiliriz. Otopark idarecileri arabayı bu sabah Bronx'ta bir kaldırım kenarında terk edilmiş bulmuş. | Open Subtitles | وجدت السلطة وقوف السيارات أنها المهجورة هذا الصباح على على الرصيف في برونكس. |
Louis Bowman'e suç atıldığını ve bunu yapan kişinin yakın zamanda Bronx'ta genç bir kadını daha öldürdüğünü düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن الان نعتقد بانه تم تلفيق التهمه له وان الشخص الذي فعل ذلك ايضاً قام باطلاق النار وقتل امرأة شابه في برونكس |
Bronx'ta konuşmam gereken bir dedektif var. | Open Subtitles | هناك محقق في برونكس أحتاج إلى التحدث إلية |
O zamanlar Bronx'ta oturuyorduk. Ve yan binamızda Johnny diye bir çocuk vardı. | TED | في ذلك الوقت كنا نعيش في برونكس بنيويورك . وفي المبنى المجاور لمكان معيشتى كان هناك شخص يدعى جوني . |
Dünyaca ünlü şeflerle iş birliği de yapıyoruz, Bronx'ta bir yemek salonunda Massimo Bottura. | TED | نحن أيضا نتعاون مع كبير طهاةٍ ذي قاعدة عالمية، ماسيمو بوتورا، مركز "ريفيتوريو" في برونكس. |
Ölümünden sonra, bazıları bu kararı saçma görebilir ama ben bu kararı her gün veriyorum; Bronx'ta yaşamak, Bronx'ta üretmek, Bronx'ta yatırım yapmak. | TED | بعد وفاته، قد ينظر البعض إلى هذا القرار على أنه حماقة، لكنني أتخذ نفس القرار كل يوم: للعيش في برونكس، للإبداع في برونكس، للاستثمار في برونكس. |
- Cüzdanını Bronx'ta suç mahallinde düşürmüşsün. | Open Subtitles | لقد اسقطت محفظتك في مسرح الجريمة "في "برونكس |
Ben üniversitedeyken, yıIbaşı ağacımı Bronx'taki apartmanımın 10 basamağından uçururcasına... - ... çıkarırdım. | Open Subtitles | كنت أقوم بسحب شجرتي 10 أميال "على قدمي كل الطريق لشقتي في" برونكس |
Beş yıl sonra Bronx'taki Region Finans Bankası'nı hedef almış. | Open Subtitles | وبعد 5 سنين كان هدفه بنك تمويل في برونكس |
Geçen yıl Bronx'taki yeğeninin rozetini almasına yardım etmiştim. | Open Subtitles | ساعدت ابن اخيه في حصول على شارة خلال العام الماضي في برونكس. |
Sakatlar, cüceler ve Bronx'un ateş yutan kamburları. | Open Subtitles | الكسيحون, والأقزام والمتحدبون والمحروقون في برونكس. |
Bronx'da büyürken, her zaman dediğim tek bir şey vardı. | Open Subtitles | عندما كنت أشب في برونكس هناك ما قيل لي دائما |