"في بلدة" - Traduction Arabe en Turc

    • kasabada
        
    • kasaba
        
    • şehirde
        
    • 'daki
        
    • kasabasında
        
    • 'da
        
    • 'de
        
    • bölgesinde
        
    • kasabadaki
        
    • kasabalarda
        
    • bir kasabaya
        
    • 'deki
        
    • kasabası
        
    Bir gün, kötü lanetlerin dile bile getirilmediği bir kasabada yaşayacağım. Open Subtitles في يوم سأذهب لأعيش في بلدة حيث اللعنات الشريرة مجرد قصة
    Küçük bir kasabada yetiştim. Sana şehirli olduğumu düşündüren nedir? Open Subtitles لقد ترعرعت في بلدة صغيرة كيف أبدو لك متمدن ؟
    Ve bu kasaba, öldürülecek insanla kaynıyor! Bir düşün... Open Subtitles في بلدة كهذه، الموت أفضل لأهلها، فكر في الأمر
    Bu taktik aslında 2014'te Ama adındaki bir şehirde bir seneliğine tutmuştu. TED هذا نجح بالفعل لمدّة عام في 2014 في بلدة تدعى آما.
    Çok geçmeden annem birçok Somalili'nin Minnesota'daki küçük bir kasabaya sığındığını öğrendi. TED سرعان ما علمت أمي أن العديد من الصوماليين وجدوا ملجأ في بلدة صغيرة في ولاية مينيسوتا.
    Bir sınır kasabasında 300 kadın kaybolmuştu, çünkü yoksul ve esmerdiler. TED 300 امراة قد اختفت في بلدة حدودية لانهن سمراوات و فقيرات
    Hollanda'da Amsterdam'a çok yakın küçük bir kasabadaki bir mahalle. TED في حي في بلدة صغيرة قريبة جدا لأمستردام في هولندا
    Örneğin, ben Maine'de küçük bir kasabada büyüdüm ve o duyduğunuz belediye toplantılarına birçok kez gittim. TED على سبيل المثال نشأت في بلدة صغيرة في ولاية ماين، وذهبت إلى الكثير من اجتماعات البلدية التي تسمع عنها.
    103 no'lu Pan Am uçağı Lockerbie bölgesinde düştü.. Open Subtitles الرحلة رقم 103 تحطمت في بلدة لوكربي.
    Ama bir doktor, ismi lazım değil, büyük şehir yöntemlerinin küçük kasabalarda geçerli olmadığını anlamıyor. Open Subtitles تلك طرق مدينتهم الكبيرة لا تَجْلسْ كويس في بلدة صغيرة.
    Küçük bir kasabada ikinci bir kundakçının olması gerçekten küçük bir ihtimal. Open Subtitles احتمال ظهور مشعل حرائق ثان في بلدة بهذا الصغر تقريبا يمكن اهمالها
    Rodriguez'un annesi Vista Del Fuego diye bi kasabada yaşıyor. Open Subtitles والدة رودريجز تعيش في بلدة صغيرة تدعى فيستا ديل فويغو.
    Her şey 1985'te, Boston'ın hemen dışındaki bir kasabada başladı. Open Subtitles بدأ الأمر في العام 1985 في بلدة قريبة من بوسطن
    Ama hayatımı küçük bir kasabada belirsiz bir gelecek için sürdüremem. Open Subtitles لكني لا استطيع تعطيل حياتي لأجل مستقبل غامض في بلدة صغيرة
    Ağzına kadar vergi dolu bir kasam var buranın güneyindeki bir kasabada duruyor. Open Subtitles لدي قبو كامل من أموال الضرائب يقع في بلدة في الجنوب من هنا
    Galler'deki küçük bir kasaba yaşamını anlatıyor. Beş Oscar kazandı. Open Subtitles تصوير جميلة للحياة في بلدة " صغيرة في " ويلز
    Yabancı bir şehirde kaderine terkedildiğinde çocuk ne konuşabiliyor ne de yürüyebiliyordu. Open Subtitles وُجد متروكاً ليواجه مصيره في بلدة غريبة عنه مع أن هذا الشاب لا يمكنه الكلام ولا المشي.
    Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra ailem Romanya'daki küçük bir kasabaya yerleşti. Open Subtitles بعد الحرب العظيمة، استقرت عائلتي في بلدة صغيرة في رومانيا.
    Hepimiz , California'nın Visalia adlı küçük bir kasabasında yaşıyoruz. Open Subtitles كلنا بشكل مباشر في بلدة صغيرة في كاليفورنيا تدَعا فيزاليا.
    Colorado'nun bir dağ kasabası olan South Park'ta büyük kalabalıklar merak içindeler. Open Subtitles 'جمع من الفضولين في بلدة 'ساوث بارك'، 'كولورادو.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus