Yoga programınızı başka bir şeyle değiştirmek konusunda ne düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | ما رأيك في تغيير برنامج اليوجا إلى برنامج آخر ؟ |
Ve o yaşta dünyayı değiştirmek üzerinde düşünmüyordum; | TED | وفي ذلك الوقت, لم اكن افكر في تغيير العالم, |
Derin bilimsel merak ve bu istatistikleri değiştirmek için büyük bir arzu ile doluyum. | TED | وكنتُ مزودًا بفضول علمي عميق، ورغبة في تغيير هذه الاحصائيات. |
diye düşünmüştüm. Ama bu projede çalışmaya başlayınca, fikrimi değiştirmeye başladım. | TED | ولكن حين بدأت العمل على هذا المشروع، بدأت في تغيير رأيي. |
Böylece, rastgele genleri değiştirmeye ... ... uzun ömürlü hayvanları aramaya başladık. | TED | بدأنا في تغيير الجينات بشكل عشوائي بحثاً عن حيوانات طويلة العمر |
Hikayeyi değiştirip duruyorsun. Ona aşık oldun mu? | Open Subtitles | إنكِ تستمرين في تغيير القصة هل وقعتِ في غرامه؟ |
Ve neyse, çoktan dünyayı değiştirmeyi denedim. | TED | وعلى كل الأحوال، لدي بالفعل تجربة في تغيير العالم. |
Bildiğiniz gibi, 50 yıldır dünyayı değiştirmek ve dönüşüm hakkında konuşuyoruz. | TED | كما تعلمون فإننا نتحدث منذ خمسون سنة في تغيير العالم، تغييرا جذريا. |
Pek çoğunuz dünyayı değiştirmek için yola koyuldunuz, değil mi? | TED | معظمكم بدأو راغبين في تغيير العالم، أليس كذلك؟ |
Dünyayı değiştirmek istiyorlardı ve biri şu soruyu sordu: | TED | يرغبون في تغيير العالم. إذاً ها هو سؤال ساله أحدهم. |
- Oh Tanrım! Çoğu travesti hayatlarını, vücutlarını değiştirmek istemez. | Open Subtitles | معظم المخنثين لا يرغبون في تغيير حياتهم، وأجسادهم |
Dünyayı değiştirmek isteyen tanıdığınız biri mi var? | Open Subtitles | هل تعرفين احد يريد المساعدة في تغيير العالم ؟ |
Bir şeyleri değiştirmek için çok geç Sayın Vali. | Open Subtitles | إنها إشعار في آخر لحظة للبدء في تغيير الأمور يا سيّدي |
Dünyayı farklı bir biçimde görmeye başlarsak, dünyayı değiştirmeye başlamak için iyi bir yol olur. | TED | وإن بدأنا برؤية العالم على نحوٍ مختلف، ربما يكون ذلك سبيلًا جيدًا للبدء في تغيير العالم. |
Bunu kabul edecek cesarete sahip olmak zorundayız Onunla baş etme şeklimizi değiştirmeye başlamalıyız | TED | ويجب أن تكون لدينا الشجاعة لنعترف بأنه للبدء في تغيير كيفية التعامل مع هذا الموضوع. |
Onlar sadece tarihi kaydetmediler, tarihin akışını değiştirmeye de yardımcı oldular. | TED | لم يسجلوا فقط التاريخ، لقد ساعدوا في تغيير مسار التاريخ |
Ben depresyonun bir arıza olmadığını fark edene kadar hayatımı değiştirmeye başlayamadım. | TED | ولكنني تمكنت من البدء في تغيير حياتي فقط عندما أدركت أن الاكتئاب ليس خللاً. |
Bizim bu insanları değiştirmeye başlamamız ve geçimlerini böyle değil de başka yolla sağlamaya yöneltmemiz gerekiyordu. | TED | الآن ينبغي أن نبدأ في تغيير أؤلئك الناس وتحويلهم من فعل ذلك من أجل معيشتهم، لفعل شئ آخر. |
Enerji kullanımı davranışını değiştirmeye gelince ne kadar güvenilir, sistemli ve test ederek gidiyoruz? | TED | كم المبلغ الذي نضعه في تغيير سلوك الطاقة ، بطريقة جديرة ، ممنهجة ؟ |
Program saatimi değiştirip duruyorlar. Gerçekten canım sıkıldı! | Open Subtitles | استمرت الادارة في تغيير وقت برنامجي انا مستجدٍ بحق |
Saç şeklini değiştirmeyi düşünüyordun. Sana yakışacak modeli biliyorum. | Open Subtitles | أنتي كنتي بتفكري في تغيير شعرك أعرف استايل ليكي |
Müzik bakış açınızı değiştirmenize yardım eder. Gerektiğinde olayları farklı şekilde görmenizi sağlar. | Open Subtitles | الموسيقى تساعدكَ في تغيير المنظور ورؤية الأمور على نحوٍ مختلف إن كنتَ تحتاج لذلك. |