"في خضم" - Traduction Arabe en Turc

    • ortasında
        
    • ortasındayız
        
    • şu an
        
    • Şu anda
        
    • tam ortasındayım
        
    • girerken yakalandı
        
    • ortasındayken
        
    Bu yüzden onu öldürdün, haklı olduğu için, ...seni deneyinin tam ortasında yakaladı! Open Subtitles وذلك سبب قتلك له، لأنه كان محقاً ولقد وجدك.. في خضم تجرتك تماماً
    - O zaman bana neden rehine durumunun ortasında silahını bıraktığını açıklamıyorsun? Open Subtitles السبب الذي دعاك للتخلي عن مسدسك للمشتبه به؟ في خضم وجود رهائن؟
    Bütçe krizinin ortasında E.T.'yi arıyoruz dedi. Aynen böyle söyledi. Open Subtitles قال إنّنا نبحث عن أجسام فضائيّة في خضم أزمة ماليّة
    Aslında sizinle ilgilenmekten daha çok ilgilenmem gereken bir krizin ortasındayız. Open Subtitles نحن في خضم كارثة قومية وهي تحتاج إلى كل تركيزنا ..
    Bak, şu an bir işin ortasındayız, bu yüzden izninle. Open Subtitles اسمعي , نحن في خضم امر ما لذا , اعذرينا
    Şu anda dışarıda ve çok uzun bir akşam yemeği onu bekliyor. Open Subtitles وحين .. يكون بالخارج في خضم ماهو على وشك أن يكون ..
    Şimdi konuşamam. Bir işin tam ortasındayım. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ التحدث الآن، أَنا في خضم عملِ ما
    Brooke Davis küçük erkeğiyle ilişkiye girerken yakalandı. Open Subtitles "مداهمة (بروك ديفيس) في خضم علاقة مع عشيقها"
    Sohbetimizin ortasındayken odaya sanki hayalete benzer bir figür girerdi. Open Subtitles بينما كنا في خضم الحديث بدا وكأن شبحا يدخل الغرفه
    Ayrıca şu durumun ortasında istediğim son şey sezaryen olur ama ona yardımcı olabilecek bir şeyim de yok ve eğer bir şey yapmazsan bebek ölebilir. Open Subtitles ايضا، اخر ما احتاجه هو ان اجري عملية قيصرية في خضم هذا، لكن ليس لدي ما يساعدها و اذا لم افعل شيئاً يمكن ان يكون الجنين
    Bu şarkıyı Güney Afrika'daki tüm kadınlara adamak istiyorum. ayrımcılığın ortasında küçük düşürülmeyi reddeden kadınlara TED أود أن أهدي هذه لجميع النساء في جنوب أفريقيا. هؤلاء النساء اللاتي رفضنّ التضاؤل في خضم الفصل العنصري.
    Anlaşmazlıkların ortasında yaşamanın sağlığımıza zararlı olduğu ortaya çıktı. TED وتبين أن العيش في خضم الصراع سيئ جدًا لصحتنا.
    Hareketlerinden birinin ortasında, öyle hızlanmış ki kanat uçağın gövdesinden kopmuş. Open Subtitles في خضم واحدة من الأعمال المثيرة له , انه ذاهب في مثل هذه السرعة المفرطة, وقال انه وقع الجناح قبالة الطائرة.
    Yırtıcıların ortasında hayatta kalmak için, yavrular doğumdan sonraki birkaç dakika içinde ayağa kalkmak zorundadırlar. Open Subtitles من أجل البقاء في خضم الضواري العجول الحديثة الولادة يجب أن تكون قادرة على الوقوف في غضون دقائق من الولادة
    Bir iş toplantısının ortasında bana tatlı demek sorun olmuyor da, neden şu kibarlığı bir kenara bıramıyorsun da sadede gelmiyorsun? Open Subtitles غازلتني في خضم اجتماع عمل، إذن فلننسى الاحترام وأخبرني بصدق
    Gerçek şu ki bir obezite salgınının tam ortasındayız ve bu, bizim ülkemizle sınırlı değil, TED الحقيقة أننا في خضم وباء السمنة، ولا يقتصر هذا على بلادنا.
    Bir başka teşvik paketi hakkında konuşmanın ortasındayız. TED نحن في خضم الحديث عن مجموعة حوافز أخرى.
    Kulağa çok çılgınca geldiğinin farkındayım, çünkü hakikaten bir obezite salgınının ortasındayız, fakat bitirmemi bekleyin. TED أعلم أن الأمر قد يبدو جنونياً ، فنحن في خضم وباء السمنة. لكن أرجو منكم سماعي.
    Bayan Holt, şu an bir işin ortasındayız. Sanki bilmiyorsun. Open Subtitles سيدة , هولت نحن في خضم امر وكأنك لم تكن تعلم
    Şu anda en derin Avatar hatıralarıyla bağlantıda. Open Subtitles انها في خضم الاتصال مع أعمق ذكرياتها الأفاتارية
    Bir bebeğe ilk cüzdanını almamın tam ortasındayım. Open Subtitles انا في خضم شرائي لطفلة محفظة اموالها الاولي
    Brooke Davis küçük erkeğiyle ilişkiye girerken yakalandı. Open Subtitles "مداهمة (بروك دفيس) في خضم علاقة مع عشيقها"
    Ne yazık ki, makine tam işinin ortasındayken bir güç dalgalanması oldu. Open Subtitles لسوء الحظ واجهنا خللاً في الطاقة عندما كان الجهاز في خضم عمله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus