"في خط مستقيم" - Traduction Arabe en Turc

• düz bir çizgide
• dümdüz
• düz çizgide

Ama eğer düz bir çizgide koşabilseydin, daha iyisini de yapabilirdin.
ولكن كنت قد فعلت أفضل إذا قمت بتشغيل في خط مستقيم.

Kağıdı düz bir çizgide kesmiyorum sizin anlayacağınız.
لم أصل إلى تقطيع الورق بالسير في خط مستقيم

Ama 20.den sonra düz bir çizgide düşmeden yürüyebiliyor.
ولكن الآن بعد الجيل العشرين تمكن من السير في خط مستقيم دون السقوط.

Geriye doğru çekiyorsun ve dümdüz yolluyorsun.
ارفعها، تمييلها للخلف، والرمي في خط مستقيم

Dünyanın etrafında dümdüz bir çizgi çizeceklerdir.
فإنهم سوف يستمرون في خط مستقيم حول العالم

düz çizgide falan yürütmeyecek misin?
هل تريدني أن أمشي في خط مستقيم أو شيء من هذا القبيل ؟

Geçmiş kendi geleceğini temsil eder, düz bir çizgide ilerler yine de tam bir çember oluşturarak sonlanır.
الماضي يمثّل مستقبله يتقدّم في خط مستقيم لكنه ينتهي بدائرة كاملة

Top düz bir çizgide ilerler. Ama tavuklar zikzak yapar!
الكره تتحرك في خط مستقيم لكن الدجاج يتحرك في خط متعرج

Direk yüzeye doğru bir delik açacağım düz bir çizgide uçurabileceğimi varsayarak eğer.
سأفتح فجوة في سطح الأرض شرط أن تحلق في خط مستقيم

"Soldaki iki dançı düz bir çizgide dans etmiyor."
"راقصتي الروكتس ناحية اليسار لا تركلان في خط مستقيم."

İlk ve ikinci nokta arasındaki mesafenin tam bir şekilde ölçülmesi gerekir, - bizim deneyimizde bu 100 metredir - ve iki nokta ile dağ düz bir çizgide olmalıdır.
المسافة من النقطة الأولى للثانية يجب قياسها بدقة، في هذه الحالة تساوي 100 متر ويجب أن تكون النقطتان في خط مستقيم مع الجبل

lşığın yalnız düz bir çizgide gittiğinin kanıtı.
برهان أن الضوء يسير في خط مستقيم وحسب

- Peki, düz bir çizgide miydi yoksa yolunuzda başka şeyler var mıydı?
حسناً... هل كانت... هل كانت في خط مستقيم

Bak düz bir çizgide yürüyebilirim.
...إنظر إنظر ، يمكنني المشي في خط مستقيم

dümdüz dümdüz yürürüz. İlla ki birilerini buluruz.
نمشي في خط مستقيم يلزمنـا العثور على شخص ما

10.000 kilometrede dümdüz rotada bir çiftlik arazisinin üzerinde ikiz motorlu uçakla başa çıkamayacağımı mı sanıyorsun?
ألا تظنني أستطيع أن أتولى أمر طائرة بمحركين على ارتفاع 10668 متراً في خط مستقيم فوق منطقة مزارع؟ بربك

Çoğu insan merminin dümdüz gittiğini sanır.
أكثر الناسِ يَعتقدونَ a رصاصة سفرات في خط مستقيم.

dümdüz gideceğini biliyordum.
أنا أعلم أنك سوف تمشي في خط مستقيم.

Ajan yapısı olmayan birini sandalyeye oturtuyorsam düz çizgide yürümesini sağlamam bile başarıdır.
حتى لو استطعت فحص شخص ما دون تصاميم نشيطة سأكون محظوظاً إن تمكنت من جعله يسير في خط مستقيم

Ertesi sabah kalktım, bilgisayara gittim ve sonuçlara baktım ve düz çizgide yürüyen bir şeyler olur ümidi taşıyordum, az önce gösterdiğim gibi, onun yerine karşılaştığım buydu.
نهضت في صباح اليوم التالي ، ذهبت إلى جهاز الكمبيوتر ونظرت إلى النتائج ، وتأملت أن أرى شيئا يسير في خط مستقيم ، مثلما عرضت ذلك منذ حين وهذا ما حصلت عليه بدلا من ذلك.

düz çizgide çalışacağım.
سأسير في خط مستقيم فحسب، حسناً؟