beyninizde bir ileri bir geri sıçratarak bu elektrik akımlarını ölçüyorsunuz. | TED | فأنت تقيس هذه التيارات الكهربائية، التي تخوض ذهاباً وإياباً في دماغك. |
Oyunlar sizi zorladığı gibi bu zorlukla da mücadele ediyorsunuz ve üstesinden geldiğinizde, beyninizde dopamin serbest kalıyor. | TED | بما أن الألعاب تشكّل تحدياً وتسعى جاهداً لمواجهته والتغلب عليه يتم اطلاق الناقل العصبي في دماغك |
MR sonuçların Beyninde bir kanama olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | كشف التصوير المغناطيسي وجود نزيف في دماغك. |
Beyninde bir kaç bölgeyi daha uyarmalıyım. Böylece güvenli şekilde nereyi kestiğimi bileceğim. | Open Subtitles | يجب ان أحفز مزيد من المناطق في دماغك |
Yani görüş, hacimsel olarak beyninizin üçte biridir ve beyninizin işlem kaynaklarının neredeyse üçte ikisinde hak iddia edebilir. | TED | إذا البصر ثلث الدماغ من حيث الحجم ويمكن أن يستحوذ على ثلثي المواد المعالجة في دماغك. |
Eğer öldürdüğün adamın hayaleti kafanı karıştırmıyorsa, kafanda bir sorun var demektir. | Open Subtitles | وإذا لم يكن شبح رجل ميت كافياً لإخافتك فهناك مشكلة في دماغك |
Her iddiasına varım, o çatıya çıktığın an, kafana bir kurşun sıkacaklar. | Open Subtitles | حالما تصعد الى السطح هناك ستحصل على طلقة في دماغك |
Sonra da kendisini direkt beyninizdeki konuşma merkezine ayarlıyor. | Open Subtitles | و يضبط نفسه مباشرة الى مركز النطق في دماغك |
beyninizde olanlar, yüksek miktarda adrenalinin vücudunuza pompalanmasının sonucu. | TED | ما يحدث في دماغك أنك تنتج كمية ضخمة من الأدرينالين تضخ خلال جسمك. |
Ancak sırf hesaplar beyninizde oluyor diye o sıcacık, uçuşan hislerin tamamı kafanızda oluyor demek değil. | TED | ولكن فقط لأن الحسابات تجري في دماغك لا يعني بأن تلك المشاعر الدافئة والغامضة توجد في دماغك. |
Tüm bunlar ve daha fazlası, beyninizde görüşünüzle bağlantılıdır. | TED | وهذه الأشياء وأكثر، مرتبطة في دماغك بالبصر. |
Fakat gizli dikkat verdiğinizde beyninizde neler olduğunu görmekle de ilgileniyordum. | TED | ولكنني كنت مهتماً حقاً بمعرفة ما يحدث في دماغك عندما تولي اهتماماً خفياً. |
Test sonuçlarınızı az önce aldık, beyninizde kan birikmiş. | Open Subtitles | لقد ظهرت نتائج كشفك وتظهر لنا ان هناك دماً في دماغك |
Kalbinizin ve nefes alma oranınızın artması, beyninizde anksiyeteyi azaltmaya ve sağlıklı hissetmenize yardımcı olan kimyasal değişikliklere bağlıdır. | TED | إذ تساهم بزيادة دقات قلبك ومعدل التنفس التي ترتبط بالتغيرات الكيميائية في دماغك مما يساعد في تقليل القلق وزيادة إحساسك بالرفاهية. |
Beyninde bir bıçak var. | Open Subtitles | هناك سكين في دماغك |
Beyninde bir ödem olduğunu biliyorum! | Open Subtitles | وأعرف أنّ لديك وذمة في دماغك. |
beyninizin yapısında, tüm hastalık işaretleri görülse de, kendinizi Alzheimer'dan korumak için yapabileceğiniz bir şey daha var. | TED | هناك شيء إضافي يمكنك القيام به لتحمي نفسك من اختبار أعراض الألزهايمر، حتى لو كان المرض منتشراً بشكل تام في دماغك. |
Dikkatinizi verdiğiniz kareye bağlı olarak, beyninizin belirli kısımları yanıp sönme oranıyla aynı oranda yankılanmaya başlayacaktır. | TED | استنادً على أي من هذه الومضات توليها انتباهك، ستبدأ أجزاء معينة في دماغك بالاستجابة بنفس المعدل بما يساوي معدل الوميض. |
Her hareketi öğren, kafanda defalarca tekrarla ta ki hiç boşluk kalmayıncaya kadar. | Open Subtitles | قم بمعرفة كل خطوة، اقلبه مراراً وتكراراً في دماغك إلى أن تتأكد من عدم وجود ثغرات. |
Yeterince insanların kafasını kirlettin. Ya şimdi ayrılırız ya da kafana bir kurşun sıkarım. | Open Subtitles | لقد عبثتي كفاية بأدمغة الناس، ستذهبين معي الآن وإلّا وضعت رصاصة في دماغك |
beyninizdeki şişkinliği azaltmak için sadece steroid kullanabiliriz ama bir dizi ışın tedavisi daha uygulansa iyi olur. | Open Subtitles | يمكننا اعطائك الستيروئيدات لتقليص الورم في دماغك ولكم من الأفضل ان نعطيك مجموعة جرعات اخرى من العلاج الاشعاعي |