Bir gün yanımda çalıştırabilirim diye düşündüklerimi hep aklımda tuttum. | Open Subtitles | لقد احتفظت بهم في ذاكرتي أولئك الذين يودون أن يعملوا معي في يوم ما |
Üzgünüm isimleri artık aklımda tutamıyorum. | Open Subtitles | أنا آسف، لم أعد أستطيع الاحتفاظ بالأسماء في ذاكرتي |
Çünkü o sesi asla unutmayacağım. beynime kazındı. | Open Subtitles | لأني لن أنسى أبداً صوتها القاسي، إنه محفور في ذاكرتي |
Onu hatıralarımda şefkat ve sevgiyle büyütmüştüm... ama sen onu öldürdün. | Open Subtitles | أنا أحفظهم في ذاكرتي بكل حب و ليس بهذه الحادثة البشعة لكنك قتلته |
hafızamda bu gibi çok an var. | TED | لدي الكثير مثل تلك اللحظات قابعة في ذاكرتي. |
hafızama kazındı. | Open Subtitles | إنه محفور في ذاكرتي |
Artık o dağlar, çöller hafızama kazınmış bilgilerden ibaret. | Open Subtitles | تلك الجبال و الصحارى مجردُ أشياء معلومات مُخزنة في ذاكرتي |
Yüzünü aklımda tutmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | إنّها الطريقة الوحيدة لأبقي على وجهه في ذاكرتي |
Gördüklerimi neredeyse hiç unutmadan aklımda tutabiliyorum. | Open Subtitles | إنني أحتفظ بما أراه في ذاكرتي بدقة شبه مثالية |
Eğer güvenlikte yer alırsam bunu aklımda tutarım. | Open Subtitles | سأحتفظ بهذا في ذاكرتي إذا أصبحت يوما مع الأمن |
Adamın sigara paketini açıp titreyen elleriyle bir tane de ona uzatmasını seyrettim. Ve depremin olduğu gece ile ilgili aklımda kalan temel görüntü budur -- muhafazakar bir bakkal ile ağlayan bir travestinin kaldırımda yan yana sigara içişleri. | TED | شاهدت البقال يفتح علبة سجائر بيدين مرتعشتين ويعرض سيجارة للمتخنث. وكانت صورة ليلة الزلزال تلك محفوظة في ذاكرتي إلى اليوم. بقّال محافظ ومتخنث باكي يتشاركان التدخين على الرصيف. |
Tanrım, nasıl olduğu aklımda kalmamış. | Open Subtitles | يا إلهي , كأنها ليس في ذاكرتي حقاً |
Benim aklımda sen, bizimle denize açılan hiç yakalayamasam da bana balık tutmayı öğreten benimle Disneyland'a giden amcamsın. | Open Subtitles | في ذاكرتي لا تزال ...عمي الذي أخذني للإبحار , وعلمني الصيد رغم أنٌي لم أذهب |
Ve o zaman yaptığında, Müdür Wilkes'a yaptığı beynime kazındı. | Open Subtitles | و عندما فعل كان ما فعله للسجان ويلكيس محفور للأبد في ذاكرتي |
Bu asansördeki videoyu o kadar çok izledim ki neredeyse beynime kazındı ama hala ne diyor çözemiyorum. | Open Subtitles | شاهدة فيديو هذا المصعد العديد من المرات وكأنه محفور في ذاكرتي |
Sesim beynime iletilirdi "Hazreti İsa dedin" diye. | Open Subtitles | كنت سأسمع صوتي في ذاكرتي : ياللمسيح |
hatıralarımda daima annemle beraber hatırlayacağım ülke. | Open Subtitles | بلد سيبقى في ذاكرتي مرتبطاً بأمي |
hatıralarımda daima annemle beraber hatırlayacağım ülke. | Open Subtitles | بلد سيبقى في ذاكرتي مرتبطاً بأمي |
O şimdi sadece hatıralarımda var. | Open Subtitles | هو موجود الآن فقط في ذاكرتي |
Tüm bu sözlerin hafızamda kalacağını, sen huzur içindeyken sonsuza kadar ruhumu kemireceğini göremiyor musun? | Open Subtitles | ألا ترين كل هذه الكلمات سوف تعلق في ذاكرتي في أعمق الأعماق |
hafızama kazındı, kendimi bir parçası gibi hissettim. | Open Subtitles | لبث في ذاكرتي وكان جزء مني |
"Günün sebebi yani gelmiş geçmiş en destansı anlardan birine tanık olma şerefine yani eriştiğim için yani hafızama kazınmış durumda." | Open Subtitles | إن السبب وراء كون ذلك التاريخ عالق في ذاكرتي هو أني حظيت بشرف أن أكون شاهدة |