"في زاوية" - Traduction Arabe en Turc

    • köşesinde
        
    • köşeye
        
    • bir köşede
        
    • köşesindeki
        
    • köşesindeyim
        
    • bir köşesine
        
    • köşedeki
        
    1. cadde ile Main'in köşesinde terk edilmiş varmpirin kanını buldum. Open Subtitles وَجدتُ دمّ مصّاصِ الدماء السيد في زاوية الشارع الأول و الرئيسي
    Dükkanın köşesinde oturur, tebeşir ve kömürle bir şeyler çizerdim. Open Subtitles كنت أجلس في زاوية المحل و أرسم بالطباشير و الفحم
    Ama onu köşeye sıkıştırırsanız, onun özgürlüğünü... tehdit ederseniz, sizi öldürür. Open Subtitles .. ولكن إن احتجزته في زاوية .. وإن هددت حريته سيقتلك
    Çoğunlukla bir bardağın arkasına, arka köşeye saklanırlar. TED إنهم في معظم الوقت يختبئون في زاوية خلف الكأس.
    Bu beceriksizlerden uzakta sessiz bir köşede yemek istiyorum, tamam mı? Open Subtitles أنا فقط أود الأَكْل في زاوية هادئة بعيداً عن هؤلاء البلهاء،مفهوم؟
    Biz Samanyolu Galaksisi'nin bir köşesindeki küçük bir gezegenin sakinleriyiz. TED نحن سكان كوكب صغير في زاوية من مجرة درب التبانة.
    Polly Nichols, Frying Pan'dan ayrılırken Brick Kulvarı ve Thrawl Sokağı'nın köşesinde görülüyor. Open Subtitles 30، وينظر بولي نيكولز ترك مقلاة في زاوية شارع بريك لين وشارع الثراول.
    Angelo Pazienza oğlunun boks kariyerinde ilk defa köşesinde yer almıyor. Open Subtitles انجلو بازيانزا ليس في زاوية فيني الليلة لاول في مسيرة ابنه
    Bir kız, eğer şanslıysa, karanlık bir odanın köşesinde -- Kuran'a bakabilme şansına sahipti. TED فتاة في زاوية غرفة .. ان كانت محظوظة بما فيه الكفاية لكي تملك الضوء لكي تستطيع أن تقرأ القرآن
    Kendimizi, Afrika'nın bir köşesinde kendi işine bakan önemsiz maymunlardan Dünya hükümdarlarına nasıl çevirdik? TED كيف حولنا أنفسنا من قرود غير متميزة، جل اهتمامها منصب في زاوية في افريقيا، إلى حكام لكوكب الأرض؟
    Sokak köşesinde durduğum için çok şüphe çekiyormuşum. Open Subtitles أعتقد بأني مثير للشك .لأني كنت واقفا في زاوية الشارع
    Deponun güneybatı köşesinde birileri var. Open Subtitles تحركات في زاوية الجانب الجنوبي الغربي من المخزن
    köşeye oturtur kulaklarına donut bile takabilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تضعيه في زاوية وتعلّقي الكعكات من أذنيه.
    Bakın üç kız kardeşim var ve aynı bakış oluyor köşeye sıkıştıklarında,bundan hoşlanmıyorlar. Open Subtitles لدي ثلاث أخوات تصبح لديهن نفس تلك النظرة في عيونهن عندما يحاصرن في زاوية لا يحبونها.
    Beyazlar sadece köşeye sıkıştırılmayı sevmezler. Open Subtitles الناس البيض فقط لا يحبون ان يكونوا مدفوعين في زاوية
    Faizan'ın da o zaman dediği gibi, İslamcılara boyun eğersek, yalnızca karanlık bir köşede oturuyor oluruz. TED كما قال فايزان حينها، لو خضعنا للإسلاميين، سنبقى منغلقين في زاوية مظلمة.
    Kocaman sütunların arkasında, karanlık bir köşede seviştik. Open Subtitles و لقد تجامعنا في زاوية سوداء خلف بعض الأعمدة كان الجو ابرد هناك
    bir köşede Hint güreşçisi, diğerinde capoeira ustası. Open Subtitles الملاكمة الهندية في زاوية والكابوريا في الأخري
    Son aynayı da kurup büyük odanın köşesindeki bir açıklıktan dışarı çıkıyorsun. TED تركب المرآة الأخيرة، وتتسلل من خلال فتحة في زاوية الغرفة الكبيرة.
    Bilmiyorum. Ben... Chaparral ve Miller'ın köşesindeyim ,kuzeye gidiyorum. Open Subtitles لا أعرف ، أنا في زاوية من شابارال ، وميللير متجهة شمالا
    İnternetin gizli saklı bir köşesine cevap vermiş olmaları mümkün mü? Open Subtitles هل من الممكن انهم قد ردوا في زاوية سرية في الانترنت ؟
    Sonu olmayan bir işte dosya memuru olarak çalışıyorum, yani bazen köşedeki çocuklarla takılıyorum ama çoğu zaman evde tek başıma kalıp kitap okuyorum. Open Subtitles ككاتب ملفات. أحياناً أرافق الرجال في زاوية الحي.. ولكن أغلب الوقت أجلس في المنزل لوحدي وأقرأ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus