"في زيارة" - Traduction Arabe en Turc

    • ziyaret etmek
        
    • Ziyaret için
        
    • bir ziyaret
        
    • ziyaret etmeyi
        
    • ziyaret etmeye
        
    • ziyaret edeceğim
        
    • ziyarete
        
    • ziyaret ediyordum
        
    İşte sana bahsettiğim Fransız doktor. Hastaneni ziyaret etmek istiyor. Open Subtitles هناك طبيب فرنسي أود أن تقابلية يرغب في زيارة مستشفاك
    Her neyse, buradayken ziyaret etmek istediğiniz şeye çift tıklamanız yeterli. TED على كل حال، بينما نحن هنا، مجددا، إذا كنت ترغب في زيارة أي مكان، كل ما عليك القيام به هو النقر بشكل مزدوج عليه.
    Ray'in annesini ziyaret etmek için Chicopee'den geçen otoyolu kullandık. Open Subtitles امممم.. كنا في زيارة الى شيكوبي لزيارة والدة راي طريق الموت
    o gün orada Ziyaret için gelmiş bir veli vardı, odanın arka tarafında oturuyordu. TED كان هنالك أحد الآباء في زيارة ذالك اليوم، و كان جالسا في خلفية القسم.
    Buraya dostça bir Ziyaret için mi geldiniz? Open Subtitles كل ما يجري هنا هو غلطتي هل في زيارة ودية؟
    Hiç aşağı mahalledeki *metodist kilisesini ziyaret etmeyi düşündünüz mü? Open Subtitles هل فكرتما في زيارة الكنيسة الميثودية الواقعة في نهاية الشارع؟
    Ertesi sabah tanıdığı en hayırsever adamı ziyaret etmeye gitti. Open Subtitles وفي اليوم التالي ، ذهب في زيارة للرجل الأكثر زهداً يعرفه
    Siz bankayι ziyaret ederken... ben de Bay Murphy'yi ziyaret edeceğim. Open Subtitles ...... بينما تدخلوا البنك سأكون انا في زيارة للسيد ميرفي
    Yeah, kızımı ziyarete gitmiştim. Bir daha asla gitmem oraya. Open Subtitles نعم, كنت في زيارة لابنتي ولن أعود إلى هناك أبداً
    Bir huzurevindeki kuzenimi ziyaret ediyordum. Yürüme cihazı üzerinde odanın bir tarafından diğerine ilerleyen zayıf, çok yaşlı bir adamı gözetledim. TED لقد كنت في زيارة لابن عم لي في بيت للمسنين و لفت نظري رجل عجوز متهالك يشق طريقه في الغرفة مستعينا بعكازه
    Eğer Newton'u ziyaret etmek istersen seni gördüğüne mutlu olacağından eminim. Open Subtitles حسنا، إذا كنت ترغبِ في زيارة نيوتن، انا اعلم انه سوف يفرح برؤيتك.
    Dal Po'nun ağabeyini ziyaret etmek istiyorum. Open Subtitles لقد كنت افكر في زيارة شقيق دال بو الاكبر
    Bu gece Kraliçe'yi ziyaret etmek istiyorum. Open Subtitles كنت أرغب في زيارة الملكة الليلة
    Bu gece Kraliçe'yi ziyaret etmek istiyorum. Open Subtitles كنت أرغب في زيارة الملكة الليلة
    Ve seni ziyaret etmek için. Open Subtitles جاء ذلك في زيارة قمت أنا أيضا.
    Otoriter bir terapisti ziyaret etmek ister misin? Open Subtitles هل ترغبُ في زيارة معالجةِ السيطرهـ؟
    Söylediğim gibi, birkaç yıl önce orada bulunmuştum, ancak o bahsettiğim Ziyaret için. TED أذكّركم أنّني قد زرته سابقًا منذ بضعة سنوات، لكن في زيارة خاصة.
    Eğer köpeği küçük bir Ziyaret için buraya getirebilirsem, onun için dünyalar eder. Open Subtitles فإن أحضرت الكلب في زيارة سريعة سيعني ذلك لها الكثير
    Basitçe açıklamama izin ver. Daha yeni hapse kısa bir ziyaret yaptım. Bir süre bu bana yeter. Open Subtitles دعني أُبَسِط لك الأمر، لقد كنت في زيارة للسجن، و هذا يكفيني لفترة.
    - Dinle hayatım, anneni ziyaret etmeyi düşünüyordum. Open Subtitles -إسمـعي ، حـبيبتي كنـت أفـكـّر في زيارة والدتك
    Radley'e gidip Mona'yı ziyaret etmeyi düşünüyordum. Open Subtitles لقد كنت افكر في زيارة مونا في رادلي
    inandılar ve genişleyen koleksiyonun yangında kül olmuş olması mümkün ama eski yazılardan biliyoruz ki, akademisyenler kuşatmadan yüzyıllar sonra bile kütüphaneyi ziyaret etmeye devam ettiler. TED من الممكن أن يدمر الحريق جزءًا من المجموعة المترامية الأطراف، لكننا نعرف من كتابات قديمة أن الباحثون استمّروا في زيارة المكتبة لقرونٍ بعد الحصار.
    Dost bir bilim neferini ziyaret edeceğim. Open Subtitles حسنا لنذهب في زيارة قصيرة للمكان
    Onu içlerinde saklayıp... sadece O'nun ziyarete geldiğini düşündüklerinde... ortaya çıkarırlar. Open Subtitles يبقونها في خزانة ويخرجونها فقط عندما يظنون أنه سيأتي في زيارة
    Birkaç yıl önce Paris'i ziyaret ediyordum ve harika bir yaz akşamında Seine nehrinin yanından geçiyordum ki TED منذ بضع سنوات، كنت في زيارة لباريس وبينما أتنزه على ضفاف نهر السين ظهيرة يوم صيفي جميل،

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus