"في شقته" - Traduction Arabe en Turc

    • evinde
        
    • dairesinde
        
    • Evindeki
        
    İngilizler Calthrop'un pasaportunu evinde buldu... çünkü ona artık ihtiyacı kalmamıştı. Open Subtitles لو ان البريطانيون وجدوا جواز سفر كالثروب في شقته لأنة لم يعد بحاجة لة الان
    Şimdi bunu duymak istemediğini biliyorum ama onu yeni evinde gördük ve çok mutluydu. Open Subtitles أعلم أنك لا تود سماع هذا الأن و لكننا رأيناه في شقته الجديدة و هو سعيد
    Hayır. evinde, spor salonunda ve kütüphanede değil. Open Subtitles لا إنه ليس في شقته وليس في مركز ألعاب القوي ولا في المكتبة
    56 yaşındaki sosyal görevli savcı kendi dairesinde ölü bulundu. Open Subtitles تمّ العثور على المحامي الملتزم اجتماعياً مقتولاً بالرصاص في شقته
    Bir arkadaşımı görmeye gittim, beni Bombay'ın pek pahalı bölgelerinden Malabar Hill'de 20. kattaki dairesinde bekletti. TED لقد ذهبت لرؤية أحد أصدقائي، وقد جعلني أنتظر في شقته في مالبار هيل في الطابق العشرين، وهي منطقة راقية في مومباي.
    dairesinde yılbaşı partisi olmalıydı. Open Subtitles حتما سيكون مقيما حفلة بمناسبة السنة الجديدة في شقته في لاس بلماس
    İki hafta önce işinden ayrılmış. Evindeki telefona kimse cevap vermiyor. Open Subtitles ترك عمله منذ اسبوعين ولا أحد يجيب على الهاتف في شقته
    Çünkü eski ev sahibesi onun eski evinde vahşice öldürülmüş olarak bulundu. Open Subtitles لأن مالكة منزله القديمة وُجِدَت مقتولة بقسوة في شقته
    Ama bugün Lewis evinde çıkan bir yangından kaçmaya çalışırken öldü. Open Subtitles ولكن في الحادث لويس قتل اليوم إستطاع الهروب من النار في شقته في منزله
    Onu bu sabah evinde kemeriyle boğulmuş olarak bulduk. Open Subtitles وجدنا له هذا الصباح في شقته , يتدلى من الحزام.
    evinde yoktu, Ve senin odanı kontrol ettik. Open Subtitles انها ليست في شقته , ونحن فقط التحقق غرفتك.
    Herkesin ortasında ona saldırdı sonunda adam onun evinde vuruldu ve o firarda. Open Subtitles هو هاجم الشاب في مكان عام ينتهي الرجل بالضرب في شقته و بعد ذلك هو يهرب
    Geçen akşam evinde miydin? Open Subtitles هل تقول بأنك كنت في شقته الليلة الماضية؟
    Küçük bir kaçağın iş bulana ve şehre alışana kadar evinde kalmasına izin vermiş. Open Subtitles لقد أدخل طفلة هاربة إلى منزله تبيت معه في شقته حتى تجد عملاً وتستقر
    Şimdi kocaman dairesinde yalnız başına oturup içkiyle hapları karıştırıyor. Open Subtitles الآن هو وحيد في شقته الكبيرة ، يخلط الكحول مع الأدوية.
    Zeljada dairesinde Magdalena Urnatova'ın posteri vardı. Open Subtitles لقد كان لزالجادا صورة للمغنية ماجدالينا أرناؤوف في شقته
    Nişanlın,dairesinde,çürümüş cesedinin kokusunu alacak ve çok yanlış birşeylerin olduğunu anlayacak komşuları tarafından, bulunmayı beklemeyecekti. Open Subtitles و ما كان رقد خطيبك في شقته في انتظار انتشار رائحة جثته المتعفنة ليعلم الجيران أن هناك شيء فظيع حدث
    Nisanlin,dairesinde,çürümüs cesedinin kokusunu alacak ve çok yanlis birseylerin oldugunu anlayacak komsulari tarafindan, bulunmayi beklemeyecekti. Open Subtitles و ما كان رقد خطيبك في شقته في انتظار انتشار رائحة جثته المتعفنة ليعلم الجيران أن هناك شيء فظيع حدث
    Normal Exley, bu sabah dairesinde ölü olarak bulundu. Open Subtitles لقد وجدوا نورمان إيكسلي هذا الصباح ميتاً في شقته
    Daha sonra dairesinde bulduğumuz bir beyzbol sopasıydı. Open Subtitles و كان سلاح الجريمة هو مضرب كرة بيسبول موجود في شقته
    Evindeki ya da arabasındaki telefondan cevap yok. Open Subtitles لا احد يٌجيب في شقته او الهاتف في سيارتهو

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus