"في صدمة" - Traduction Arabe en Turc

    • şokta
        
    • şoktasın
        
    • şoka girdi
        
    • şoktaymış
        
    • Şok geçiriyorsun
        
    • Şoktaydım
        
    • şok geçiriyor
        
    Şuan şokta. Ona biraz dondurulup kurutulmuş yem verdim, ama yaşamayı istemek zorunda. Open Subtitles هو في صدمة الان ، لكنني اعطيته بعض الادوية اعتقد انه سوف يعيش
    Bobby Bedi'nin annesi aradı, Bobby şokta... Open Subtitles لقد إتصلت بي والدة بيدي إن إبنها الآن في صدمة
    Hemen ameliyat edilmesi gerekiyor. Hipovolemik şokta. Open Subtitles يحتاج إلى جراحةَ فورية هو في صدمة نقص كمية الدم
    Şu anda şoktasın. Acı duymanı istemiyorum. Open Subtitles أنت في صدمة الآن لا أريدك أن تشعر بأي ألم
    Hayati tehdit içermeyen bir bıçak yaralanmasıyla acile geldi, enfeksiyon kaptı ve toksik şoka girdi. Open Subtitles يأتي الرجُل إلى غرفة الطوارئ بجرحٍ غير خطير يُصاب بالعدوى و يدخُل في صدمة سُميَة
    O zamanlar şoktaymış Değişiklik sonradan geldi. Open Subtitles لقد جعل شريك غرفته يبكي وهو في غيبوبة مازال في صدمة
    Şok geçiriyorsun ve hıncını çıkarak bir yer arıyorsun. Open Subtitles أنتِ في صدمة. تبحثين عن مكانٍ ما لتتخلصي منها.
    Genç hanım bir ilacın etkisinde ya da şokta gibi, çocuk ise... Open Subtitles يبدو أن الشابّة تحت تأثير المخدّرات أو في صدمة
    Karım hâlâ şokta. Karımın saçını çekti. Open Subtitles زوجتي لا تزال في صدمة لقد سحبها من شعرها
    Bağışlamıyor, hala şokta. Open Subtitles قالت أنها لن تعفو عنه لأنها ما زالت في صدمة
    Cindy Jansen. Sanırım o hala şokta. Open Subtitles سيندي جانسون " أظن أنها ماتزال في صدمة "
    Evet, hala kan kaybı yüzünden şokta. Open Subtitles أجل، مايزال في صدمة من فقدان الدم
    Cesedi sen de gördün. Kadın şokta. Open Subtitles لقد رأت الجثة لابد وأنها في صدمة
    Her neyse dedektif şokta olduğunu söyledi ama ya kadın ruhunu kaybedip baltayı eline almışsa? Open Subtitles على أية حال, يظن المحقق انها في صدمة
    - Sanırım hâlâ şokta. Open Subtitles أنا , أنا أعتقد أنّها ما تزال في صدمة
    Sadece sen değil, oda hala inanamıyor hala şoktasın değil mi? Open Subtitles . ليس أنت فقط من لا يمكنه التصديق ، بل هي كذلك . هي مازالت في صدمة
    Şu an şoktasın biliyorum ama bu geçecek. Open Subtitles اسمع، إنك على الأرجح في صدمة الآن، لكنها ستزول.
    Elektrik kesildiği zaman NT tüpleri azaldı ve şoka girdi. Open Subtitles عندما كانت الكهرباء مقطوعة, تقلص أنبوب التغذية و أصيبت في صدمة
    - Hasta şoka girdi doktor. - Vazopresör'e başlayın. Open Subtitles . المريض في صدمة ، دكتور ، تحققوا من الأوعية الدموية
    - şoktaymış. - Başrol oyuncusunu sahte tabancayla öldürsem ben de şoka girerim. Open Subtitles إنها تعالج من الصدمة - سأكون في صدمة أيضاً -
    Şok geçiriyorsun bence. Open Subtitles أعتقدت أنك في صدمة.
    Dizimden yaklaşık 1 litre kan kaybetmiştim. Şoktaydım ve ciddi derecede dehidrate olmuştum. Open Subtitles فقدت لترا من الدماء في رجلي كنت في صدمة و جفاف شديد
    Karanlıkmış. Fazla birşey hatırlamıyor. Dünden beri şok geçiriyor. Open Subtitles لقد كانت الدنيا مظلمة ، إنها لا تتذكر إنها في صدمة منذ ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus