Buraya geliyor. yolda geçtik onu. | Open Subtitles | إنه في طريقه إلى هنا لقد عبرنا من جنبه على الطريق |
O da okuldaydı, ama şimdi yolda Buraya geliyor. | Open Subtitles | إنه في المدرسه أيضاً .. ولكنه في طريقه إلى هنا الأن |
Rahip yolda, ve karısını da şahit olarak getiriyor. | Open Subtitles | الكاهن في طريقه إلى هنا و سيحضر زوجته على انها شاهد |
Evet, umalım da öyle olsun, çünkü patron Buraya geliyor. | Open Subtitles | حسنا، أتمنى ان تكونوا محقيقن، الأن الرئيس في طريقه إلى هنا الأن. |
Gizli Servis Şefi şu an Buraya geliyor. | Open Subtitles | .رئيس الحراسة الخاصة في طريقه إلى هنا الان |
Ben de şaşırdım efendim fakat şu an yukarı çıkıyor. | Open Subtitles | أنا نفسي مندهش يا سيّدي لكنه في طريقه إلى هنا الآن |
Muthemelen emlak şirketinden birisi, evi kiralayan gerçek kişinin burada oturup oturmadığını kontrol etmek için yola çıkmıştır. | Open Subtitles | لربّما الآن شخصٌ ما شركة العقارات في طريقه إلى هنا ليتأكّد أنّ المستأجر الأصلي يزال يعيش هنا. |
Rahip yolda, ve karısını da şahit olarak getiriyor. | Open Subtitles | الكاهن في طريقه إلى هنا و سيحضر زوجته على انها شاهد |
Adam yolda. Tıraş olmam gerek! | Open Subtitles | انه في طريقه إلى هنا , أريد أن احلق دقني |
Ne yazık ki, demin aradı ve yolda olduğunu söyledi. Bu güzel. | Open Subtitles | آسفة لتخييب ظنكِ ، ولكنه اتصل للتوّ وقال أنه في طريقه إلى هنا هذا لطيف |
Plaka ve kayıt yok. Adli ekip yolda. | Open Subtitles | لا لوحة ولا رقم تسجيل، الفريق الجنائي في طريقه إلى هنا. |
Kendisi yolda ama burada bir gözaltı sürecinde değilsiniz. | Open Subtitles | إنه في طريقه إلى هنا لكنك لست قيد التحقيق |
Aslında birkaç dakika önce arayıp, yolda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد هاتفنى منذ قليل وأخبرني بأنه في طريقه إلى هنا |
- Genç önemli bir avukatla birlikte yolda. | Open Subtitles | إنّه في طريقه إلى هنا بصحبة محاميٍ شاب بارع |
Şu anda Buraya geliyor. Silahlar hakkında bildiklerini öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | استمعي، إنه في طريقه إلى هنا ونحتاج لمعرفة كل شيءٍ علمه حول هذه الأسلحة |
Ama şu an Buraya geliyor ve ona yardım edeceğim. | Open Subtitles | ولكنه في طريقه إلى هنا الآن وأنا سوف أساعده |
Tony, babanla temasa geçildiğini bilmeni istiyorum, şimdi Buraya geliyor. | Open Subtitles | توني، أريد منك أن تعرف والد الخاص بك بالفعل تم الاتصال، وهو في طريقه إلى هنا. |
Steve, demin Renard geldi, yukarı çıkıyor. | Open Subtitles | "ستيف"، "رينارد" للتو دخل، إنه في طريقه إلى هنا |
Oshi yukarı çıkıyor! | Open Subtitles | (أوشي) في طريقه إلى هنا! |
Görünen o ki; Jack şu anda senin ufak silah deponu açmak için yola koyuldu bile. | Open Subtitles | يبدو أن (جاك) في طريقه إلى هنا ليفتح خزانتك الصغيرة |