Sanırım işe giderken yanlış trene bindi ve kayboldu. | Open Subtitles | اعتقد بأنه صعد للقطار الخاطئ في طريقه للعمل وقد ضاع |
Deposunu işe giderken doldurmuş olabilir, ya da Vegas'ın herhangi bir yerinde? | Open Subtitles | أنه قام بالملء في طريقه للعمل أو أي مكان آخر في " فيغاس " ؟ |
İşe giderken bir tren kazansında öldü. | Open Subtitles | لقد مات في حادث قطار في طريقه للعمل |
diye sorduğunuzda oranlar %70, 75 hatta 80'lere çıkıyor. Çünkü onlar mahallenizden, çünkü beraber çalıştıkları insanlar sizin komşularınız. Çünkü, Newark'lı belediye başkanı Booker gibi, işe giderken arabasından çıkıp yanan bir binadan insaları çıkarır. Başkan Booker'ın başına gelen buydu. Ya da işe giderken gasp olayında araya girebilir, çünkü bunu görür. | TED | المعدل يرتفع ل 70,75 و حتي 80 في المائة لأنهم من الحي لان الناس الذين يعملون معهم من الجوار لان مثل العمدة بووكر في نيوارك العمدة من المعتاد ان يخرج من سيارته في طريقه للعمل و يتدخل لينقذ اشخاص من مبني محترق هذا حدث للمحافظ بووكر او يتدخل ليمنع عملية سطو في طريقه للعمل لانه يراها |
Bir sonraki gün Micheal işe giderken durduruldu. - Atla. | Open Subtitles | في اليوم التالي,توقف (مايكل) وهو في طريقه للعمل |
Genellikle Manny işe giderken sabahları uğrardı, Troy kreşteyken. | Open Subtitles | عادة يمرّ (ماني) في الصباح في طريقه للعمل بينما يكون (تروي) في الحضانة. |