Takımın şüpheliyle beraber yolda olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعت أن الفريق في طريقه للعودة مع مشتبه به. |
- Kulüp işiyle ilgileniyor. - Şu anda buraya doğru yolda. | Open Subtitles | ذهب للإعتناء ببعض الأمور وهو في طريقه للعودة .. |
Siegel yolda. | Open Subtitles | سيغيل في طريقه للعودة. |
Mikey geri dönüyor. Gardiyanların buraya geleceğini düşünüyor. | Open Subtitles | (مايكي)، في طريقه للعودة إلى هنا، يعتقدُ أن الحرّاس في طريقهم للـ(ولايات المتحدة) |
Benjamin geri dönüyor. | Open Subtitles | (بينجامين) في طريقه للعودة |
Slade, koca burada değil. Sanırım yolda olabilir. | Open Subtitles | سليد) ، الزوج ليس هنا) أعتقد أنه ربما في طريقه للعودة |
- Geri dönüyor. | Open Subtitles | -إنّه في طريقه للعودة . |