Bu şansı hiç beklemiyordum. Bu şartlar altında olduğun için üzgünüm ama ben razıyım. | Open Subtitles | لم أتوقّع هذه الفرصة قطّ و آسف لأنّها في ظروفٍ كهذه، لكنّي سأغتنمها |
Bugün mutfak zor şartlar altında iyi işledi. | Open Subtitles | المطبخ أُدير بشكلٍ جيد الليلة في ظروفٍ صعبة |
Chester's Mill'i daha iyi şartlar altında tanımadığınız için üzüldüm. Ama inanın, bir yerde mahsur kalacaksanız, kalınacak yer burasıdır. | Open Subtitles | يؤسفني زيارتكما لـ(تشيبتر ميل) في ظروفٍ سيّئة، لكن ثقا بي، إن كنتم لتُحتجزون داخل مكانٍ ما، فهنا هو المكان الصحيح |
Daha uygun şartlar altında tanışmak isterdim elbette. | Open Subtitles | أتمنى لو كانَ هذا في ظروفٍ أفضل بالطبع |
Daha iyi şartlar altında tanışmış olmak isterdim. Anlayamadım? | Open Subtitles | -آملُ إذا كان بإستطاعتنا المقابلة في ظروفٍ أحسن . |
Böyle şartlar altında görüşmek zorunda kaldığımız için çok üzgünüm. | Open Subtitles | -أنا آسفةٌ لرؤيتكِ في ظروفٍ كهذه . |