Şey, evet ama şu şartlar altında, seninle burada kalabilirim diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | حسنا.. نعم.. لكنّي إعتقدت ربما اللّيلة في ظل الظروف الحالية أنا قد |
LA: Normal şartlar altında Caitlin'e katılırdım. | TED | لورين: في ظل الظروف العادية، كنت سأتفق مع كيتلين. |
Mevcut şartlar altında, ...diğerlerinin de bunu öğrendiğini bir düşünsene. | Open Subtitles | في ظل الظروف الراهنة، تخيّل إذا عرف بأمره الآخرون. |
Tamam, o zaman bu koşullar altında, fena görünmediğim konusunda anlaşalım. | Open Subtitles | حسناً، فلنتفق على أني أبدو حسن المظهر في ظل الظروف الحالية |
Şey, bu şartlar altında... evet, bunun tek seçeneğiniz olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | حسنا في ظل الظروف نعم, أظن أنه الشيء الوحيد الذي يمكنك فعله |
Ve bu kadar güç şartlar altında bunu bekleyemeyiz. | Open Subtitles | و لا نتوقع منها أن تفعل ذلك بهدوء في ظل الظروف الحالية |
Ve bu kadar güç şartlar altında bunu bekleyemeyiz. | Open Subtitles | و لا نتوقع منها أن تفعل ذلك بهدوء في ظل الظروف الحالية |
Beklenenden çok düşük. Ama bu şartlar altında... | Open Subtitles | لقد كان اسوا مما توقعنا لكن في ظل الظروف الحالية |
Bu şartlar altında eğer bu defa gelmemek istersen bunu herkes anlayacaktır. | Open Subtitles | في ظل الظروف الحالية ..نتفهم جميعاً إن قررت عدم المشاركة |
Doğru şartlar altında ve yeterince zamanla, ...minnettarlık, tapınmaya dönüşebilir. | Open Subtitles | في ظل الظروف المناسبة و مع ما يكفي من الوقت الإمتنان يمكن أن يتحول إلى عبادة |
O şartlar altında oldukça cömert olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | وهي لفتة كريمة منها في ظل الظروف الراهنة |
Normal şartlar altında havuzun filtreleme sistemine maruz kalmadığı takdirde 30 yıl daha yaşayabilirdi. | Open Subtitles | في ظل الظروف الطبيعية ليش ممعرضة لنظام تصفية الحوض كانت ستعيش لأكثر من ثلاثين سنة قادمة |
Teoride ve doğru şartlar altında öyle ama bunlar kesinlikle öyle değil. | Open Subtitles | نظرياً، في ظل الظروف المناسبة ولكن هذه ليست هي على الإطلاق |
Bu şartlar altında nasıl devam edeceğiz bilemiyorum. | Open Subtitles | في ظل الظروف الراهنة، لا أرى كيف يمكننا الإستمرار. |
Doğru şartlar altında belki de o dünyayı değiştirir. | Open Subtitles | في ظل الظروف المناسبة ربما يأتي من سيغيّر العالم |
Nano devreler ve elektrik düzenleyicileri normal şartlar altında maksimum verim sağlamak için derin soğutmaya ihtiyaç duymuyorlar. | Open Subtitles | دوائر النانو وأجهزة الترحيل أنها لا تتطلب التبريد الفائق لتحقيق أقصى قدر من الكفاءة في ظل الظروف العادية |
Amerika doğru şartlar altında bir casusun takasını yapardı. | Open Subtitles | حكومة أمريكا ستبادل جاسوس في ظل الظروف الصحيحة |
Ve kim ne derse desin, SGC'deki insanlar mevcut koşullar altında, herhangi birinin yapabileceğinden çok daha iyi bir iş yaptılar. | Open Subtitles | بغض النظر عما يقول أي شخص عن الأشخاص في مقر بوابة النجوم قاموا بأفضل المهمات مما لايمكن لأي شخص في ظل الظروف |
Yaban hayattaki normal koşullar altında bu bitkileri kaçınılmaz sonu olabilirdi, çünkü tohumlarını saçmazdı. | Open Subtitles | في ظل الظروف العادية في البرية التي قد تهلك النبات، لأنها لا تستطيع أن تبعثر البذور. |
Bu kitabın önermesi şudur: Doğru koşullar altında, topluluklar kaydadeğer şekilde kabiliyetli olabilirler. | TED | و المبدأ من "حكمة الجماهير" هو أنه في ظل الظروف المناسبة، يمكن للجماعات أن تكون ذكية بشكل ملحوظ |
Sence başkanlığı bu şartlarda mı kazanmak isterdim? | Open Subtitles | هل تعتقد في ظل الظروف الراهنة بأنني أريد أن أتولى الرئاسة؟ |