"في عائلة" - Traduction Arabe en Turc

    • bir ailede
        
    • bir ailenin
        
    • bir aileye
        
    • bir aileden
        
    • ailesinin
        
    • ailesinde bir
        
    • ailesi olarak
        
    Geçmişime gelince, dünyanın en harika şehirlerinden birinde sevgi dolu ve yetenekli sanatçıların olduğu bir ailede büyüyecek kadar şanslıydım. TED كخلفية، لقد كنت محظوظاً كفاية لأكبر في عائلة من الفنانين الموهوبين و المحبوبين في واحدة من المدن الكبرى في العالم.
    Mesela çok meşgul ebeveynlerle, işlevsiz bir ailede büyümek gibi. Open Subtitles لعله النشوء مع أهل متعسفين أو في عائلة فاشلة الفعالية
    Toplum bilimcilerin olduğu bir ailede büyüsem de ben resim yapabilen şu tuhaf çocuktum. TED نشأت في عائلة من علماء الاجتماع، ولكنني كنت الطفل الغريب الذي كان يرسم.
    Bu küçük kızın, kendisini istemeyen bir ailenin çocuğunu olacağını hiç düşündün mü? Open Subtitles هل حتى أعتبرت حقيقة ان هذه الطفله تكون في عائلة لا ترغب فيها؟
    Patrick Liberya'da 20 kişilik bir aileye doğdu. TED ولد باتريك في ليبيريا في عائلة تحوي 20 طفلاً.
    Ben çok fakir bir aileden geliyorum. Sanırım bunu bilmelisin. Open Subtitles نشأت في عائلة فقيرة جداً أظن أنه يجب أن تعرف
    Evet. Bana bütün Emerson ailesinin persona non grata'sı diyebilirsin. Open Subtitles اجل , انا شخص غير مقبول به في عائلة إيمرسن
    Peki, 1778 yılından beri Lancester ailesinde bir bela var. Open Subtitles (كان هنالك طاعون في عائلة (لانكيستر منذ أن بدأت أسطورتهم عام 1778
    Slitheen ailesi olarak, seçme şansımız yoktu. 13 yaşımdayken ilk cinayetimi gerçekleştirdim. Open Subtitles في عائلة سليزين ليس لدينا الخيار . فقد اضطررت لأن أقتل لأول مرة في عمر الثالثة عشر
    O da, benim gibi liberal demokratlığa adanmış bir ailede doğup büyümüştü. TED وهي مثلي تماماً، ولدت وتربت في عائلة ديمقراطية ليبرالية.
    Ella'nın ailesi gibi bir ailede yaşamanın nasıl hissettirdiğini bilmek istiyordum. TED أريد أن أعرف شعور العيش في عائلة إيلّا.
    Bağımlılıkla dolu bir ailede yetiştim ve bir çocuk olarak, kendi cinsiyetimle uzlaşma mücadelesi verdim. TED كما ترون، لقد تربيت في عائلة مليئة بالإدمان. وكطفل، فقد عانيت كثيراً لفهم ميولي الجنسية.
    bir ailede dört kız. Tanrı sizi dört kez kutsamış. Open Subtitles أربع بنات في عائلة واحدة لقد أنعم الله عليك أربع مرات يا سيدي
    bir ailede ne zaman değişiklik olsa yeni bir doğum gibi. Open Subtitles حينما توجد فرصه كبيره في عائلة ما مثلا.. طفل على وشك الولاده
    Dev su samurlarının böyle büyük bir ailede yaşamasının sebebi budur. Open Subtitles لهذا تعيش القضاعات العملاقة في عائلة كبيرة كهذه
    Doğumunu başarıyla önledin ama alternatif bir ailenin çocuğu olarak doğdun. Open Subtitles لقد منعت ولادتك بنجاح وعوضاً عن ذلك ولدت في عائلة بديله
    Üç kuşaklı bir ailenin içinde büyüyerek, her zaman büyük babama çok yakın oldum. TED نشأتي في عائلة ذات ثلاث أجيال، جعلني قريب جدًا من جدي.
    Carl, bir ailenin fakirliğini ölçmek için birçok yol vardır. Open Subtitles كارل، هناك الكثير مِنْ الطرقِ لقيَاْس الثروة في عائلة
    Ağızlıklar. Kendini bir aileye bağladığında bunlar olur. Open Subtitles حسنا هذا ما يحدث عندما تنطوي في عائلة واحدة
    Ben çok fakir bir aileden geliyorum. Bunu bilmelisin. Open Subtitles نشأت في عائلة فقيرة جداً أظن أنه يجب أن تعرف
    Larrabee ailesinin deli olmayan... ..tek üyesi sıfatıyla, toplantıya... ..devam etmemizi öneriyorum. Open Subtitles نظرا لأني العضو الوحيد في عائلة لارابي الذي لم يجن سآخذ على نفسي ان ادعو هذا الاجتماع لكي ينعقد
    Ve o zamandan bu zamana Kingman ailesinde bir şey oldu. Jenna yeni bir sevgili buldu. Open Subtitles وحدث شيء في عائلة كينجمان) بين الماضي والحاضر)
    Slitheen ailesi olarak, seçme şansımız yoktu. 13 yaşımdayken ilk cinayetimi gerçekleştirdim. Open Subtitles في عائلة سليزين ليس لدينا الخيار . فقد اضطررت لأن أقتل لأول مرة في عمر الثالثة عشر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus