Çünkü Onun dünyasında ya çiftleşirsin ya da yersin - ve ben çiftleşmiyordum. | TED | لان في عالمها الكائنات نوعاً .. اما مفترس .. او مُفترس وانا لست مفترساً على ما يبدو |
Kendi fantezisini istiyor, kadın yokken dairesine zorla giriyor, yatağında uyuyor, yemeğini yiyiyor, televizyonunu izliyor, Onun dünyasında yaşıyor. | Open Subtitles | شقتها في غيابها، ينام في سريرها، يأكل طعامها، يشاهد تلفازها، يعيش في عالمها. |
Karım adına. Onun dünyasında sıklıkla olan bir şey. | Open Subtitles | إلى زوجتي كان الأمر مجرد عمل معتاد في عالمها |
Uyumak suç değil ki. Onun dünyasında, bu çok sıradan bir şey. | Open Subtitles | هذا ليس جريمة في عالمها أنه أمر عادي |
Gerçek ve sahtenin birbiriyle aynı şey olduğu küçük dünyasında yaşıyor o. | Open Subtitles | فهي تعيش في عالمها الصغير حيث يتشابه الأصلي مع المقلد |
Ona kulak asmayın. Kendi küçük dünyasında yaşar. | Open Subtitles | لا تهتم لها, إنها تعيش في عالمها الخاص! |
Onun dünyasında bu, yardım için bir yakarıştı. | Open Subtitles | في عالمها الخاص هذه إشارة استغاثة |
Onun dünyasında sevdiği kişiden başka hiçbir şey yoktur. | Open Subtitles | ، في عالمها لا يوجد سوى الشخص الذي تحبه |
Onun dünyasında sona erdiğini merak etmene gerek yok. | Open Subtitles | لا عجب انه انتهى بك المطاف في عالمها |