Dünyamız değişiyor. Şu anda farklı bir dünyada yaşıyoruz ve bir zamanlar kişisel olan sorunlar şimdilerde hepimiz için dünya çapında sorunlar oldu. | TED | إن عالمنا يتغير. نعيش في عالم مختلف الآن، و ما كان مرة مشاكل فردية هي الآن في الحقيقة مشاكل عالمية بالنسبة لنا جميعاً. |
Mi Ho, sanki çok farklı bir dünyada yaşamış. | Open Subtitles | إنه يبدو بغرابة أن الآنسه مي هو كانت تعيش في عالم مختلف |
farklı bir dünyada yaşayan biri gibi düşün ve uğraşma. | Open Subtitles | قولي انها تعيش في عالم مختلف و اتركيها لوحدها |
Hatıralarını tekrar tekrar silse bile hatta başka bir dünyada doğmuş olsa bile o adamın kaderi, denizkızını yeniden sevmekmiş. | Open Subtitles | حتى لو محيتي ذكرياته مراراً وتكراراً حتى لو انه ولد في عالم مختلف ذلك الصبي سوف يُحبّ الحورية مرةً أخرى |
Sanırım daha farklı bir dünyaya dönmeyi umuyordum. Daha iyi bir dünyaya. | Open Subtitles | افترض أنني آملت بأن أفيق في عالم مختلف عالم جيد.. |
Birkaç saat öncesinden daha farklı bir dünyada yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعيش في عالم مختلف مما كنا نعيش به قبل عدة ساعات |
Eğer o bomba patlasaydı, şu an çok farklı bir dünyada olurduk. | Open Subtitles | لو اُستخدم ذلك السلاح لكنا نعيش اليوم في عالم مختلف |
Ancak, geçmişteki yorumlarını değiştirebiliriz çünkü onlar Ortaçağ zamanına ve ortamına göre yorumlanmışlardır. Bugün farklı bir dünyada yaşıyoruz, | TED | ولكن هذا لا يعني اننا لا نستطيع اعادة تفسيره لانه قد تم تفسيره تبعاً للعقليات التي كانت موجودة في العهود الوسطى والتي كانت تعيش في عالم مختلف |
Ancak önermek istediğim ve burada olma sebebim, bu rahatsızlıkları düşündüğümüz sırada çok farklı bir dünyada olmak üzere olduğumuzu söylemek. | TED | لكن ما أريد أن أقترح، وسبب وجودي هنا هو كي أخبركم أنني أعتقد أننا إقتربنا لنكون في عالم مختلف جداً عما نعتقد عن تلكم الأمراض. |
Cazibe bizi farklı bir dünyada yaşamaya davet eder. | TED | الابهار يدعونا للعيش في عالم مختلف |
farklı bir dünyada yaşıyoruz. | TED | نحن نعيش في عالم مختلف. |
farklı bir dünyada doğdu. | Open Subtitles | ولد في عالم مختلف |
Şu an, o farklı bir dünyada. | Open Subtitles | هو في عالم مختلف الآن. |
Zaten farklı bir dünyada yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن بالفعل نعيش في عالم مختلف |
O farklı bir dünyada yaşıyor. | Open Subtitles | انها تعيش فقط في عالم مختلف. |
Evet, büyük ihtimalle. başka bir dünyada yaşıyor çünkü. | Open Subtitles | ربما لن يفهم ذلك لانه يعيش في عالم مختلف |
başka bir dünyada büyüdü. | Open Subtitles | عاشت في عالم مختلف وأكثر بساطة، |
- Ben de dedim ki gerekirse Indianapolis'e taşınırım sen bunu bana yaptırmak istemediğini söyledin ve başka bir dünyada olsak... | Open Subtitles | أنني كنت سأنتقل إلى (انديانابوليس) إذا كان عليّ ذلك و أنت قلت أنك لا تريدني أن أفعل ذلك ...و أنت قلت أنه لو كنّا في عالم مختلف |