"في عقلك" - Traduction Arabe en Turc

• Aklında
• kafanın içinde
• zihninde
• Kafanda
• Aklına
• beyninde
• aklının içinde
• kafanın içindeyim

Ama Aklında başka bir şey var, yoksa Clara'ya yetkiyi ona verdiğini söylerdin.
لكن لديك شيء آخر في عقلك وإلا كنت ستخبر كلارا بأنها هي المسؤولة

Sanki Aklında, yakmak için bir şey varmış gibi.
يبدو الأمر كما لو كان لديك دائما شيء للحريق في عقلك

sadece senin kafanın içinde varolduğumu düşünüyorsun. Bu görüşü anlayabilirim.
انت تعتقد اننى غير موجود سوى في عقلك انت فقط

Hani şu kafanın içinde söylediğin herşeyi takip eden küçük adam var ya.
أتعرف ذلك الرجل في عقلك الذي ينبّهك لكل أقوالك؟

Şimdi, kendi zihninde, daha iyi ya da dışarıda mısın?
الآن في عقلك أنت أفضل في الداخل أم في الخارج؟

Kafanda onu bir canavara çevirdin çünkü kaybetmenin acısına katlanamadın.
جعلتِه وحشًا في عقلك لأنّك عجزت عن تحمّل حزن خسارته.

Aklına seni çok sinir eden birini veya bir şeyi getir olur mu?
غوصي في عقلك وابحثي عن شخص أو حدث يجعل دمكِ يغلي, حسناً

Bir şeyleri hissetmeye başladığında beyninde neler olup bittiğini görmek istiyoruz.
نريد أن نري ما يحدث في عقلك عندما تشعر بتلك الأشياء

Bak, bunların hepsi senin aklının içinde.
أعتقد حقاً بإن هذا كله في عقلك

Belki senin kafanın içindeyim.
او ربما اننى لست هنا ربنا اكون في عقلك انت فقط

Gerçekten Aklında olan değerli yeni kitabını okuyup okumadığım.
الذي يدور في عقلك الآن هل قرأت كتابك الثمين أم لم اقرأه

Tamam, Rachel... Aklında cidden neler olduğunu söyleyecek misin?
حسننا يا ريتشيل هل تريدين أن تخبريني ماذا يدور في عقلك بالفعل ؟

Geldikleri zaman Aklında başka yerlere git.
إذا جاؤا لك اذهب الي مكان ما في عقلك كن في مكان آخر

Aklında nasıl bir mantıklı görev var, Albay?
و أي عمل متهور كان لديك في عقلك , أيها الكولونيل ؟

Bencilce gelebilir ama Aklında bulunsun ve hapishaneye girme sakın.
الآن , ربما يكون هذا أنانياً ولكن عليك أن تبقي هذا في عقلك وبهذا لن يستطيع أحد أخذك إلى السجن

Sadece senin kafanın içinde var olduğumu düşünüyorsun.
انت تعتقد اننى غير موجود سوى في عقلك انت فقط

Sanki at kafanın içinde konuşuyormuş gibi davranmayı bırak.
توقف عن التمثيل بأن هذا الحصان يتحدث إليك في عقلك.

Onu, en ince ayrıntısına kadar gördün tıpkı diğer insanların diğer şeyleri gördüğü gibi ama sadece zihninde gördün.
رأيتهـا ... بكلّ تفصيل صغير بشكل واضح كأيّ شخص ... سبق وأن رأى أيّ شيء لكنّـه في عقلك فقط

Hesaplar adamın zihninde dolanıp durdukça, korkudan içki bile içemiyor!
لذلك الحساب ليس دائم لتحمله معك في عقلك حتى يعيش في رهبة أخذ مشروب

Yüzüğe hakim olmak için iradene odaklanmayı ve zihninde gördüğünü yaratmayı öğrenmelisin.
.. لكي تسيطر على الخاتم فعليك أن تُركز ارادتك وتصنع ما تراه في عقلك

Plânını Kafanda kurarsın işe başlamadan önce.
تتصورين كل شيء في عقلك حتى قبل أن تبدأي العمل