Umman'da, Suudi Arabistan'da | TED | كنت في عمان ، وكنت في المملكة العربية السعودية. |
Savaştan sonra Umman'da kalmaya devam etmiş. | Open Subtitles | ظل في عمان بعد الحرب و إنتهى به المطاف |
Ve beni Umman'da karşılamaya geldi. | Open Subtitles | وهو أتى ليلتقيني في عمان |
Amman'daki olaydan sonra halkın içinde kalmana şaşırdım | Open Subtitles | انا متفاجئ انك تظهر للعلن بعد الحادثة في عمان |
Körfez'de bir sıra şehir devletler oluşmaktadır. Bahreyn ve Katar'dan Birleşik Arap Emirlikleri boyunca Umman'daki Muskat'a uzanır. | TED | وفي الخليج، تتشكل سلسلة من الدول المستقلة، من البحرين وقطر، من خلال دولة الإمارات العربية المتحدة إلى مسقط في عمان. |
Umman'da bizimkiler bir sıkıntı yaşamış. | Open Subtitles | رجالي واجهوا مشاكل في عمان |
Onu Umman'da bulabilirsin. | Open Subtitles | ستجده في عمان |
Eğer Olivia Pope Suudilere giderse Amman'daki gizli hapishanelerimizi öğrenirler. | Open Subtitles | إذا أوليفيا بوب ذهبت للسعوديين سيكون بحوزتهم مواقعنا السوداء الغير قانونية في عمان |
Bağdat'ta iki yıl, Amman'da tekfircilerle dört yıl çalıştım. | Open Subtitles | أقمت عامين في بغداد وأربعة أخرى في عمان أعمل مع التكفيرين |
Hintlilerin, Ürdün Amman'a geçmeleri için konuştuk. | Open Subtitles | ولكننا الآن نتحدث إلى الأردن... ... للسماح للالهنود في عمان. |
Umman'daki arkadaşlarına selamımı söyle. | Open Subtitles | قل لرفاقك في عمان أني أردتك حياً |
Umman'daki rehinelerle ilgili görüşmeleri ne doğrulayabilir ne reddebilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع التأكيد أو الرفض عن حوار رهائن " يجري في " عمان |
Umman'daki merkez camiinde bir kâtip var tanıdığım. | Open Subtitles | أنا أعرف المسجد الرئيسي الكاتب في عمان. |