"في عينيكِ" - Traduction Arabe en Turc

    • gözlerinde
        
    • Gözlerine
        
    • Gözünde bir
        
    • gözlerinin içinde
        
    • gözlerinden okunuyor
        
    gözlerinde yaramazlık ve dudaklarında gülümseme var kim bilir aklından ne niyetler geçiyor. Open Subtitles تلك النظرة التي في عينيكِ و تلك الابتسامة تشيران أن نواياكِ غير حسنة
    gözlerinde bir ışık vard ama o ışık aşk değildi. Open Subtitles كان هناك شرارة في عينيكِ ولكنها لم تكن شرارة حب
    Başla dediğimde, gözlerinde alevler ve aklında cinayet ile yürü. Open Subtitles حين أقول : انطلقي، امشي و النار في عينيكِ و فكرة القتل في رأسكِ.
    Öyleyse bu gece eski kocan onun Gözlerine bakıp şöyle diyecek. Open Subtitles إذن الليلة، كان زوجك الأسبق البليد لينظر في عينيكِ و يقول
    Sendin, sesini duymayı özlemiştim Gözlerine tekrar bakmayı. Open Subtitles السبب أنتِ اشتقت لسماع صوتكِ و للتحديقِ في عينيكِ
    Evet, Gözünde bir şey var. Çıkarmamı ister misin? Open Subtitles يوجد شيئ ما في عينيكِ هل تدعينني أخرجه لكِ؟
    Gözünde bir şey var. Open Subtitles هناك شيء ما في عينيكِ
    gözlerinin içinde. Onu sen de gördün. - Neyi? Open Subtitles أرى في عينيكِ أنكِ أيضاً رأيته
    Aklını kaçırmışsın, gözlerinden okunuyor. Open Subtitles مجنونة تماماً يمكنني أن أرى هذا في عينيكِ
    gözlerinde ifade, çok emin olmadığını söylüyor. Open Subtitles حقاً ؟ النظر في عينيكِ يخبرني بأنكِ لست مُتأكدة
    Her sabah kalktığımda her akşam eve geldiğimde gözlerinde gördüğüm tek şey düşmanlık! Open Subtitles عندما أنهض كلّ صباح عندما أصل إلى المنزل كلّ مساء الشيء الوحيد الذي أراه في عينيكِ
    Beni seviyorsun, bunu biliyorum. gözlerinde görebiliyorum. Open Subtitles أن تحبينني , أأعرف ذلك و أستطيع أن أراه في عينيكِ
    Sana büyük bir yanlış yapmış olmalıyım zira uzun zamandır bir kadının gözlerinde böylesi bir öfke görmemiştim. Open Subtitles لأنني لَمْ أرَ كرهاً في عيني إمرأة كالذي أراه في عينيكِ منذ أمدٍ بعيد
    İlk tanıştığımızda gözlerinde, şimdiki gibi hayal kırıklığına uğradığını gördüm. Open Subtitles المرة الأولى التي تقابلنا فيها رأيت كم كنتِ خائبة الأمل مثل الآن في عينيكِ
    Gözlerine baktığımda senin de bunu hissettiğini biliyorum. Open Subtitles عندما أنظر في عينيكِ أعرف أنكِ تحسّين بنفس الشعور
    Daha önce Gözlerine baktığımda bir şey görememiş böylece sana inanmıştım. Open Subtitles من قبل, نظرت في عينيكِ و رأيت لا شيء و هكذا آمنت
    Gözünde bir şey var. Open Subtitles شيء ما في عينيكِ.
    Biliyor musun, biz aşağıda dövüşürken... gözlerinin içinde şu eski pırıltıları gördüm, Zeyna. Open Subtitles هل تعرفين أننا عندما كنا نقاتل بأسفل رأيت ذلك البريق القديم في عينيكِ يا (زينا)؟
    Ayrıca gözlerinden okunuyor. Ondan hoşlanıyorsun. Open Subtitles كما أنني أراها في عينيكِ يعجبك هذا الرجل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus