"في عينيها" - Traduction Arabe en Turc

    • gözlerinde
        
    • gözlerinin içine
        
    • Gözlerine
        
    • Gözüne
        
    • gözünün içine
        
    • gözlerindeki
        
    • onun gözlerinin
        
    Ölene kadar ona vurmak istedim, sonra gözlerinde ki korkuyu gördüm. Open Subtitles أردت فعلاً ضربها حتى الموت رأيت في عينيها أنها خائفة مني
    etrafta dolaştıklarını görebilirsiniz. Daha sonra, vücutlarındaki doku tekrar düzenlenir, gözlerinde yavaş yavaş pigment oluşur. (Müzik) TED ثم ينتظم النسيج في جسدها من جديد ويتطور الصبغ ببطء في عينيها
    gözlerinin içine baktım ve en karanlık saatlerinin hikâyelerini derinden dinledim. TED نظرت في عينيها واستمعت بعمق إلى ما تروي عن أحلك ساعاتها.
    Konuya sımsıkı tutunun, tam önünüze oturtun, gözlerinin içine dimdik bakın ve, bu yıl Noel olmadığını söyleyin. TED إختر قضيتك، و اجلسها أمامك, انظر في عينيها مباشرة في عينيها و اخبرها لن أجد لك حلا هذه السنة.
    Ama Gözlerine baktığımda, bayan Amish'i tanımadığını, ona yardım edemeyeceğini, ve bir parçasının Open Subtitles لكنني أستطيع رؤيته في عينيها انها لا تعرف السيدة هيميش لا تستطيع المساعدة
    Teyze'nin Gözüne birşey kaçmıştı, ona bakıyordum. Open Subtitles العمة كان لديها شيء في عينيها, وأنا كنت أخرجه.
    Baş başa kaldığınızda, gözünün içine bakacak ve yalan söylediğini, Open Subtitles والآن عندما تحظى ببعض الخصوصية أريدك أن تنظر إليها في عينيها
    Kapıyı açtığı an, gözlerinde garip bir korku olduğunu gördüm. Open Subtitles و في اللحظة التي فتحت بها الباب شاهدت خوفا غريبا في عينيها
    Bu olduğunda, dinleyen öğrencilerin arasında, ...genç bir yüz gördüğümde ve gözlerinde kendimi, ...hep olmak istediğim halimi görünce, ...ona çıkma teklif ediyorum. Open Subtitles عندما يحدث هذا .. و أنظر وسط المقاعد و أرى وجه امرأة شابة و أرى نفسي في عينيها
    Üzgün görünmüyor. gözlerinde yaş göremiyorum. Open Subtitles إنها لا تبدو حزينة، لا أرى أية دموع في عينيها
    Normalde, kadınların gözlerinde biraz ateş görmek çok hoşuma gider. Open Subtitles أتعرفين، عادة ما أَحب رؤية إمرأة مع نار صغيرة في عينيها
    gözlerindeki masumiyet şu an senin gözlerinde gördüğüm gibiydi. Open Subtitles رأيت براءة في عينيها مثل التي أراها في عينيكي الآن
    Sadece bir anlığına, gözlerinde bir şey hissettim. Open Subtitles لقد كانت مجرد ثانيه يتيمه لكني شعرت بشي مختلف في عينيها
    Her erkeğin hayatında, cesaretini toplayıp bir kadının karşısına geçip, gözlerinin içine bakarak... Open Subtitles ويأتي وقت في حياة كل رجل حيث يستدعي شجاعته وينظر لمرأة في عينيها مباشرةً ليقول رقاقات الجبن ؟
    Gözleri pırıl pırıl masmavi deniz gibidir. Günlerce gözlerinin içine bakabilirim. Open Subtitles عينيها مثل البحر الأزرق المتلألئ، استطيع التحديق في عينيها لأيام
    -İstasyonumdan kayıt yapacağım. Özür dilerim, ama onun gözlerinin içine bakmak istemiyorum. Üzgünüm. Open Subtitles سأقوم بالتسجيل من موقعي آسفة ، لكن لا أريد النظر في عينيها
    Eve gittiğinde adını söylemeden önce ayakkabılarına bak. Onun gözlerinin içine bakma. Open Subtitles انظر لحذائها قبل أن تناديك، إياك والنظر في عينيها
    Sırf Gözlerine biraz daha fazla bakabilmek için ona son kuruşuma kadar verdim. Open Subtitles وأعطيتها كل ما أملك بمجرد أن أكون قادراً للنظر في عينيها لفترة طويلة.
    Onun Gözlerine doğrudan bakamıyorum... ...çünkü korkutucu. TED فلا يمكن النظر في عينيها مباشرة لأنها مرعبة حقًا
    - Çünkü o kadın, Gözlerine rimel, cildine nemlendirici kremler sürmüş. Open Subtitles لأن تلك المرأة لديها خط منتوجات الذي يروج البشرة الرطبة ونظرة شاغرة في عينيها
    Yeniden bir annenin Gözüne bakıp ona nasıl söz vereyim? Open Subtitles كيف أنظر لأم في عينيها وأعدها بأي شيء ثانية؟
    gözünün içine bakan herkes... ..onun kırılgan birisi olduğunu görür. Open Subtitles عبث مع ليلي الصغيره اي شخص يستطيع النظر في عينيها ويرى بانها هشه
    gözlerindeki korku ve göğsündeki bıçak annem hakkında hatırladığım son şeyler. Open Subtitles الخوف في عينيها والسكِّين في الصدر هذا آخر ما أذكره لأمي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus