"في غاية الخطورة" - Traduction Arabe en Turc

• Çok tehlikeli bir
• çok ciddi bir
• son derece ciddi
• son derece tehlikeli

Senin eski kabusun Çok tehlikeli bir adam,Chuck.
عدوك القديم كائن بشري في غاية الخطورة ، تشاك

Biri şirketten Çok tehlikeli bir yazılımı çalmış.
أحدهم سرق قطعة في غاية الخطورة من البرامج من عندهم

- Çok tehlikeli bir adamdır, müfettiş.
إنه رجل في غاية الخطورة , حضرة المفتش

Saçma değil, çok ciddi bir konu.
أتمني لو كان تخريفا لكنه في غاية الخطورة

Efendimiz, dün gece son derece ciddi bir sorunla karşılaştık.
يا سيدي، وقعت مسألة في غاية الخطورة الليلة الماضية

Ahmak kızın, son derece tehlikeli bir şey yapmış.
ابنتك الحمقاء فعلت شيئًا في غاية الخطورة

Çok tehlikeli bir iş yapıyorum.
أنا في غاية الخطورة في خط عملي.

Şimdi, evdeki fail Çok tehlikeli bir kuş.
الآن، المجرم بداخل المنزل طائر في غاية الخطورة...

- Çok tehlikeli bir kuvvet için işe alma aracı.
-إنها وسيلة تجنيد تابعة لقوة في غاية الخطورة

Dünya Çok tehlikeli bir yer.
العالم هو مكان في غاية الخطورة

Konu, Henry Humphries idi. Bir hata oldu. O Çok tehlikeli bir adamdır.
يحمل إسم (همفريز هنري) إنه خطأ إنه في غاية الخطورة

- Bu Çok tehlikeli bir girişim.
هذا تلميح في غاية الخطورة

Ajanlarından birine karşı resmi bir soruşturma açmak çok ciddi bir mesele.
ان فتح تحقيق رسمي مع واحدة من العملاء لديك لأمر في غاية الخطورة

Bir dampirle ilgili böyle bir söylenti çok ciddi bir suçlamadır.
أيها "الدامبير" و "الموروي" هذا أتهام في غاية الخطورة

İçinde bulunduğumuz durum son derece ciddi.
الوضع الذي وجدنا فيه أنفسنا في غاية الخطورة.

Kai psikopat ve son derece tehlikeli.
كاي هو مختل عقليا، واحد في غاية الخطورة.

Bu insanlar son derece tehlikeli.
هؤلاء القوم في غاية الخطورة -علينا الذهاب حالاً

İzleme ekibi, hedef son derece tehlikeli silahlı olabilir.
فريق الرصد ، الهدف في غاية الخطورة ... و قد يكون مسلحاً