FA kupa finali, oturma odamda canlı yayında. | Open Subtitles | نهائي كأس الاتحاد الانجليزي في غرفة معيشتي |
Ama oturma odamda hoplayıp zıplayan seksi bir kız var. | Open Subtitles | لكن هناك فتاة جذابة تقفز للأعلى و الأسفل في غرفة معيشتي |
Benim oturma odamda, kanepemde bir grup insanı seks yaparken gördüğümde ne kadar şaşırdığımı bir tahmin et. | Open Subtitles | تخيل دهشتي حين رأيت أناس يمارسون الجنس في غرفة معيشتي و على أريكتي |
Çünkü gerçekten çok sevimli, koca bir adam şu an oturma odamda oturuyor, eğer onunla paylaşmazsan bu durumun tam tersini düşünebilir. | Open Subtitles | لأنَّهناكرجلٌلطيفللغاية.. وضخم للغاية في غرفة معيشتي بالداخل سيخالفكِ الرأي |
Dinlenemem, çünkü senin çocuğun saçma sapan müziğini benim salonumda çalmakla meşgul. | Open Subtitles | لا يمكنني الإسترخاء لأن طفلتك اللعينة تعزف موسيقى الشيطان في غرفة معيشتي |
Sanıyorum, oturma odamda din savaşı yapılacak kadar boş yer var. | Open Subtitles | اتصور ان في غرفة معيشتي حرب دينية |
oturma odamda bir "Koşak" gibi dans etti. | Open Subtitles | رقص مثل القوزاق في غرفة معيشتي |
oturma odamda görmüştün. | Open Subtitles | أنتي رأيتيه معلقاً في غرفة معيشتي |
oturma odamda, keskin nişancı kurşunları var ve Duck odasında bir fare buldu ve Parsa isimli bir terörist... | Open Subtitles | لدي عيارات ناريه لقناص في غرفة معيشتي والدكتور وجد جاسوس في معمله و يوجد إرهابي يسمى بارسا... |
Seni tam da oturma odamda vuracağım, tamam mı? | Open Subtitles | سأطلق النار عليك في غرفة معيشتي إتفقنا؟ |
oturma odamda küçük bir tiyatro. | Open Subtitles | مسرحيّةٌ صغيرة في غرفة معيشتي. |
oturma odamda duruyordum. | Open Subtitles | كنتُ واقفة في غرفة معيشتي. |
Tam şu anda lezbiyenlerin şeytanı oturma odamda oturuyor ve Lizzy'nin aptal hayatına yavaş yavaş sızıyor. | Open Subtitles | الآن أبليسة المثليات تجلس في غرفة معيشتي تحفر طريقها إلى حياة (ليزي) الغبية |
oturma odamda... | Open Subtitles | في غرفة معيشتي |
Jack burda mi? Evet, ve 20 sene sonra ilk bulusmanizin benim salonumda olmasi iyi fikir degil. Kendi annemen kirmizi sarap lekelerini halıdan silmek zaten yeterince zor. | Open Subtitles | أجل ,من الأفضل ألا تلتقيا لأول مرة بعد 20 سنة في غرفة معيشتي إزالة بقعة النبيذ أمي من السجاد صعب بما فيه الكفاية لا مشاكل بيننا |
Hunter, bir kızla sevişti, bebeği oldu ve şimdi de benim salonumda. | Open Subtitles | والآن هو في غرفة معيشتي |
Siz şu Kanan'a bakın ya, resmen benim salonumda şu anda. | Open Subtitles | كنعان ستارك) اللعين) في غرفة معيشتي اللعينة |