Ve o zamana kadar da, zamanımı, bedenimi ve ruhumu Fancie'ye adıyorum. | Open Subtitles | وحتى ذلك الوقت سأضع عقلي و جسدي و روحي في فانسي |
Bütün bu dikkat dağıtıcı şeyler olmadan size Fancie'nin en iyilerini göstermek için sizi ana bölüme alalım. | Open Subtitles | لماذا لا أخذك للغرفة الرئيسية حتى أستطيع التركيز على أن أريك الأجمل في فانسي بدون كل هذا الإلهاء |
Hayır, bence hayal gücünü Melanie LaRue'yi düğününü bizde yapması için, Fancie'de yapılmış bir düğünün fotoğraflarını hafta sonuna kadar internet sitemize yüklemeye yardım etmek için kullanabilirsin. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن مخيلتك أفضل بأن تساعدني بأن أحصل على صور حفلات زفاف في فانسي |
Neden onu arayıp bizimle Francie'de buluşmasını söylemiyorsun? | Open Subtitles | حَسناً، لماذا لاتتصل به وتخبرُه ان يقابلنا في فانسي. |
Şimdi, bakalım Francie'de rezervasyon yapabilecek miyim. | Open Subtitles | الآن، دعينا نرى اذ كنا نستطيع الحَجْزِ في فانسي. |
- Ne bileyim, ilk aklıma gelen Fancie'yi A.B'nin hayallerindeki romantik sahneye dönüştürsek nasıl olur? | Open Subtitles | حسناً أتعلم فقط فكرة سريعة مارأيك لو حولنا غرفة الطعام في فانسي إلى خلفية رومانسية من أحلام أي بي؟ |
Bu hafta sonu düğününü Fancie'de yapması için Brando Wilkes'i ikna etmesem olabilirdi. | Open Subtitles | نعم سيكون كذلك لو لم أقنع براندو ويلكس بأن يقيم حفل زفافه هنا في فانسي نهاية الأسبوع |
- Fancie'de olmayacağı kesin. | Open Subtitles | في قهوتها من يعلم؟ ليس في فانسي |
George Fancie'deydi. | Open Subtitles | جورج كان في فانسي |
Fancie'ye rezervasyon yaptırdım. | Open Subtitles | لقد قمت بالحَجْز لنا في فانسي |
Selam, Fancie'ye hoş geldin. | Open Subtitles | اوه كوني مرحباً بك في فانسي |