"في قارب" - Traduction Arabe en Turc

    • bir teknede
        
    • gemide
        
    • teknesine
        
    • teknesinde
        
    • bir tekneye
        
    • kayıkta
        
    • gemi turuna
        
    Eve döndüğümde karım beş paralık, dar kesim pantolon giyen bir kuşbilimciyle bir teknede yaşıyordu. Open Subtitles بينما كانت زوجتي في البيت تتسكع مع عالمي طيور يعيشان في قارب
    bir teknede yatsaydı 100'ü görürdü. Open Subtitles اما اذا كان مستلقيا في قارب لعين كان ليعيش حتى ال 100
    "gemide, trende değil. Keçiyle değil. Yağmurda değil." Open Subtitles "ليست في قارب, ليست على متن قطار" "ليست مع معزة, ليست تحت المطر"
    Sürat teknesine ya da sandala falan. Open Subtitles لم أكن في قارب إبحاث من قبل قارب آلي , قارب شراعي
    Şu Papa ile Raquel Welch'in cankurtaran teknesinde kalmaları falan. Open Subtitles أعني، البابا وراكيل ويلتش في قارب النجاة.
    Düğünden iki hafta önce bir tekneye binip gidecek misin yani? Open Subtitles ماذا ؟ هل تريدين أن تبحري بعيدا في قارب قبل أسبوعين من حفل الزفاف ؟
    - Hey, dinle. 65 kişilik kayıkta neden yaklaşık 20 kişi var? Open Subtitles أوَتضع ما يقارب 20 مسافراً في قارب اُعدَّ لـ 65 مسافراً؟
    Beni gemi turuna goturme gibi bir niyetin yok senin! Open Subtitles لم تكن لديك نية لأخذي في قارب...
    Bekle. Lemon Breeland bir teknede mi yaşıyor? Open Subtitles مهلا , مهلا , ليمون بيرلاند تقيم في قارب ؟
    Kalp atışı hızlanmıştı ama belki çıktığın kişi bir teknede yaşıyor diye gerilmişti. Open Subtitles حسناً، ضربات قلبه تتسارع ولكنك، تعلمين ربما كان متوتراً لأنك تخرجين مع شابٍ يعيش في قارب
    Gelip beni levrek dolu bir teknede bulmaları ve yalvarmaları gerekecek! Open Subtitles سيكون عليهم أن يجدوني في قارب مليء بأفراخ السمك، ويتوسلوا إلي!
    Korsak tekneye yanaşan bir şey olmadığını söylemişti. O halde yakınlardaki başka bir teknede bekleyen bir suç ortağı vardı. Open Subtitles إذاً هناك شريك في قارب آخر حول المكان.
    - Gerçekten de bir teknede mi yaşıyorsun? Open Subtitles . إذاً انت حقاً تعيش في قارب ؟
    İşim de yok ve bir teknede yaşıyorum. Open Subtitles لا، وليس لدي عمل وأعيش في قارب
    - Hayır, aynı gemide değiliz. Biz aynı gemideydik. Open Subtitles نحنُ في قارب وهو في قارب الجثث
    Hepimiz batmaya mahkum bir gemide yol alıyoruz. Open Subtitles نحن جميعا نركب في قارب مقدر له الغرق
    Bataklık teknesine binmiş olacağız haberin olsun. Open Subtitles سنذهب في قارب هوائي
    Saat 7:00'de Billy'nin teknesine bakacağım. Open Subtitles سوف أذهب للنظر في قارب (بيلي) في الساعة السابعة تماماً.
    Evet arkadaşının teknesinde yattık. Open Subtitles أجل فعلت لقد ترافقنا وقمنا بالجنس في قارب صديق
    Yani katil, Adam'ın teknesinde saklanıp denize açılmasını beklemiş. Open Subtitles إذاً القاتل اختبأ في قارب آدم انتظر حتى يصبح آدم في عرض البحر
    Bize yardım et, sizi Meksika'ya giden bir tekneye bindireyim. Öldürmek mi? Open Subtitles ساعدونا في ذلك، وانا اتعهد بأن أضعكم في قارب مسافر للمكسيك
    Ne bileyim, bir tekneye binip sağa sola göz atmak yani. Open Subtitles التجول في قارب ومشاهدة الأشياء
    Çünkü okyanusun ortasında bir aile kayıkta mahsur kalsa ebeveynlerden biri kürek çekmek zorundadır. Open Subtitles لأنه لو كنا عائلة عالقة في قارب النجاة في وسط المحيط أحد الوالدين لربما يريد الاستمرار في التجديف
    Beni gemi turuna götürme gibi bir niyetin yok senin! Open Subtitles لم تكن لديك نية لأخذي في قارب... .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus