"في قاعات" - Traduction Arabe en Turc

    • salonlarında
        
    • koridorlarında
        
    • salonunda
        
    • Meyhanelerdeki
        
    • sınıflarda
        
    Bu nedenden dolayı ben sadece konser salonlarında değil, sokakta,internette ve 'havada' da dinletiler verdim. Sürekli merak etmek için, gerçekten dinlemek, tarafsızca dinleyebilmek için... TED ولهذا قد عزفت ليس فقط في قاعات الحفلات لكن أيضًا في الشارع، والإنترنت، وفي الهواء: لأشعر بتلك الحالة من الإعجاب، لاستماع حقيقي، ولاستماع بدون تحيز.
    Eşcinsel hakları mahkeme salonlarında değil, insanların kalpleri ve fikirlerinde kazanılabilir. TED لا يمكن تحقيق حقوق المثليين في قاعات المحاكم، ولكن في قلوب وعقول الناس.
    Üstelik ergenliğim de Manchester'ın bilardo salonlarında geçti. Open Subtitles ولم أفهمها أبداً ..خلال حياتي المشكّلة المستهلكة غالباً في قاعات بلياردو مانسشتر
    Son olarak, bugün bu şirketlerin koridorlarında yürüdüğünüzde yeni bir enerjinin varlığını hissediyorsunuz. TED وأخيرًا، لو تسيرون اليوم في قاعات هذه الشركات، ستشعرون بطاقة جديدة.
    Benim bu gereksinime olan yolculuğum bir üniversitenin koridorlarında değil, iş hayatının hassas, dağınık ortamında başladı. TED رحلتي مع هذه المهمة لم تبدأ في قاعات الحرم الجامعي، بل في خِضم الحياة واضطراباتها.
    Ayrıca, mahkeme salonunda geçen tüm dramaları seyrettim. Open Subtitles وأيضا رأيت كل المواقف التي حدثت يوماً في قاعات المحاكم.
    Meyhanelerdeki şarkılar Eskiden gelenlerden yadigâr Open Subtitles والأغاني المعروفة في قاعات الرقص التي تركها مَن جاء من قبل
    Eğitim sınıflarda ve okullarda gerçekleşiyor ve bunu yapan insanlar öğretmenler ve öğrenciler. Onların takdir yetkisini kaldırırsanız, eğitim gerçekleşmez. TED هي تحصل في قاعات الدراسة والمدارس، ومن يقوم بها هم المدرسون والتلاميذ، وإن أخذت حرية تصرفهم، فإنها تتوقف عن العمل.
    O kitapta, inanılmaz yemekler olan pahalı ziyafet salonlarında yapılan muhteşem kutlamalar anlatılıyor. Open Subtitles وبداخله, لديهم تلك الإحتفالات الرائعة في قاعات الولائم الباذخة و الوجبات المدهشة
    Önünüzdeki üç yılı mahkeme salonlarında geçirdiğinizde anneniz ile kim ilgilenecek? Open Subtitles من سيتكفل برعاية أمك بينما أنت تقضين الثلاثة سنوات المقبلة في قاعات المحاكم؟
    Kudretli savaşçılarınız bu gece benimle Valhalla salonlarında ziyafet çekecek! Open Subtitles أنتم يأقوى المحاربين سوف تأكلون الوليمة معي الليلة في قاعات فالاهالا
    Bu iş sebebiyle çok defa mahkeme salonlarında bulunduk. Open Subtitles وقد وضعنا هذا في قاعات المحاكم لأيّام عديدة
    büyük ihtimalle onları yasaklarız, ama sonra liselerinin salonlarında rutin olarak olimpik atletlerin performansını gösteren gençler olurdu. TED إفتراضيا سوف نقوم بحظرها، لكن أيضا سوف يكون لدينا شبح المراهقين في قاعات الرياضة في المدارس الثانوية يتفوقون بصورة روتينية على الرياضيين الأولومبيين.
    Otel koridorlarında oda servisi tepsilerinde bırakılmış ekmekleri bile yedim. Open Subtitles أكلت صواني ملافيف خدمة الغرف في قاعات الفنادق
    Biliyor musun, eski evimizin koridorlarında gezinip durduğunu duydum. Open Subtitles تعرفين ، انا سمعت بخصوص تجولك في قاعات منزلنا القديم
    ...balo salonunda ya da arabanla dışarıda gözleri üstüne çekerdin. Open Subtitles تلفتين الأنظار في قاعات الرقص وخارجاً في عربتك
    Mahkeme salonunda beklenmedik şeyler olur Bay Sweeney biz de elimizden geldiğince olmamasına çalışırız. Open Subtitles أشياء غير متوقعة تحدث في قاعات المحاكم سيد ـ (سويني) ـ لذلك نحاول تجنبهم على قدر الإمكان
    Meyhanelerdeki şarkılar Eskiden gelenlerden yadigâr Open Subtitles والأغاني المعروفة في قاعات الرقص التي تركها مَن جاء من قبل
    Ama bu şu anda sınıflarda olanlardan temel olarak farklı. TED لكنه مختلف جذرياً مما يحدث في قاعات الدرس الآن
    203 no'lu derslikteki başarıyı ülkedeki tüm sınıflarda elde etmek için Erin Gruwell ve Özgürlük Yazarları Özgürlük Yazarları Vakfı'nı kurdu. Open Subtitles أيرن غروويل والكتاب الأحرار , بدأوا مؤسسة الكتاب الاحرار , معتمدين على النجاح الذي تمتعت به الغرفة 203 في قاعات الدرس في كافة أنحاء البلاد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus