"في قضية" - Traduction Arabe en Turc

    • davasında
        
    • bir davada
        
    • davası
        
    • davasındaki
        
    • davasıyla ilgili
        
    • davasının
        
    • olayında
        
    • konusunda
        
    • davasına
        
    • bir davaya
        
    • dava üzerinde
        
    • vakasına
        
    • bir dava
        
    • davasını
        
    • vakasında
        
    Mali suçlar bölümümüz, bir yılı aşkındır kara para aklama davasında çalışıyor. Open Subtitles قسم الجرائم المالية لدينا يعمل في قضية غسل الأموال لأكثر من عام
    Ron'un davasında kilit şahidin sonradan olayın gerçek faili olduğu ortaya çıktı. TED الشاهد الرئيسي في قضية رون كان ، في نهاية المطاف ، مرتكب الجريمة الفعلي.
    Çok alakası var çünkü böyle bir davada ilk aranan şart budur. Open Subtitles كل شيء يتعلق بهذا لأن في قضية كهذه يكون هنالك مقرر رئيسي
    Geri kalanı ile karımı kirletiyorsunuz ve hakkınızda hakaret davası açılmasına çok yaklaşıyorsunuz. Open Subtitles الباقي هو تشويه لزوجتي وقد أقتربت كثيراً من تسميتك في قضية تلويث سمعة
    Bu yüzden halkın Brendan'ın davasındaki haksızlığa karşı tepkisini anlıyorum. TED لذلك أتفهم الغضب العام من الظلم في قضية بريندان داسي.
    KaçırıIma davasıyla ilgili herhangi bir gelişme var mı diye aradılar. Open Subtitles لدي مكالمة بالداخل لمعرفة هل عناك أي تقدم في قضية الاختطاف
    Haraççı ve gangster Rocky Sullivan davasının ardındaki gerçek ne? Open Subtitles ماذا حقاً الحقيقةُ في قضية المبتز والرجل المسلح روكى سوليفان؟
    Bu sabahın yazı işleri, polisin Lambert davasında hala kafasının karışık olduğunu söylüyor. Open Subtitles افتتاحية هذا الصباح تخبرنا ان البوليس لازال محلك سر في قضية لامبرت
    Waldron davasında kamu avukatı olarak atandı. Open Subtitles انه فقط كان يجهز الدفاع العام في قضية والدرون
    Sayın Yargıç, dünkü oturumun kapanışında eyalet John Waldron'a karşı davasında takipsizlik itirazında bulunacağımı duyurmuştum. Open Subtitles فضيلتكم، في ختام جلسة الامس اعلنت انني كنت سأترافع بحجة عدم الاستمرار في المحاكمة في قضية الولاية ضد جون والدرون
    Kredi kartı yolsuzluğu davasında sonuca çok yaklaştım. Open Subtitles لا بأس ، أنا مشغول في قضية البطاقاتالإتمانيةالمزيفة،ولقد اقتربتمنهم.
    İç güvenlik, devam eden bir davada hedef olabileceğine inanıyor. Open Subtitles الأمن الوطني يعتقد أنك قد تكون هدف في قضية جارية
    Fakat böyle bir davada, her an bir fırsat yakalayabilirsin. Open Subtitles لكن في قضية كهذه ربما تجدين ثغرة بأي وقت
    bir davada bana yardımcı olmak üzere San Luis'deki bir mahkûmun salıverilmesi. Open Subtitles احتاج للإفراج عن سجين من سجن سان لويس لمساعدتي في قضية
    "Görüyorum ki, Temyiz Mahkemesi Adams davası'ndan beni tam notla geçirmiş." Open Subtitles "أعلم الآن لماذا قامت محكمة الطعن القضائيبإعطائيالعلامةالكاملة" " في قضية أدام"
    Sen. Geçen ay haberlere çıkmıştın değil mi? Bir cinayet davasındaki şüpheliydin. Open Subtitles أنت ، كنت في الأخبار الشهر الماضي مشتبه به في قضية قتل
    Sizi rahatsız etmek istemedim ama yeni bir bilginiz var mı diye merak ettim oğlumun davasıyla ilgili. Open Subtitles لم أقصد أزعاجك لكني أريد أن أعرف ان كان هناك شئ جديد في قضية أبني
    Eddie Flemming cinayeti davasının bugün sonuca bağlanması bekleniyor. Open Subtitles تطورات أخرى متوقعة اليوم في قضية قتل إدي فليمنج الغريبة
    Arizona eyaletindeki Nicholas Morgante olayında tanıklık yapmak için belirlendiniz. Open Subtitles أنت مطلوبة للإدلاء بالشهادة في قضية نيكولاس مورجانت بولاية أريزونا
    Bize Afganistan konusunda saldırmak için her yerde gezdirecekler kadını. Open Subtitles سيقومون بالتباهي بها في الأرجاء مهاجمة إيانا في قضية أفغانستان
    Central Park Beşlisi davasına bakabilirsiniz: ebeveynlerinin desteğiyle, 1989'da sahte bir şekilde vahşi bir toplu tecavüzü itiraf eden beş genç. TED يمكنكم فقط النظر في قضية سنترال بارك فايف: حيث اعترف خمسة مراهقين كذبًا بالاغتصاب الجماعي في عام 1989، في حضور آبائهم.
    Bir an evvel hallet ki seni buraya para kazandıracak bir davaya verelim. Open Subtitles لو أتورط في قضية كانت بمثل هذا السوء ماذا نفعل إذن؟
    Birkaç ay önce birlikte bir dava üzerinde çalışmıştık ve ondan beridir hep temas halinde kaldık. Open Subtitles عملنا في قضية معاً قبل بضعة أشهر, ونوعاً ما بقينا على اتصال
    Norwood Builder vakasına beraber bakmıştık, hatırladın mı? Open Subtitles أنا وأنت بحثنا في قضية منشأ سوياً؟
    Jonas, büyük bir dava için Chicago'ya gitmemi istedi. Öyle mi? Open Subtitles يونس يريدني أن أذهب إلى شيكاغو في قضية كبيرة
    Demek kayıp mücevher davasını siz araştırıyorsunuz? Open Subtitles لذا فأنت تحقق في قضية المجوهرات المسروقة؟
    Birkaç hafta önceki kalpazanlık vakasında seni niye görmediğimi merak ediyordum. Open Subtitles أجل كنت أتسائل لماذا لم أراك في قضية التزييف قبل أسابيع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus