Adada Nereye gitsem, yozlaşmayla karşılaşıyorum. | Open Subtitles | ، في كل مكان أذهب إليه في هذه الجزيرة يبدو لي أنني أجد إنحطاطاً |
Biliyor musun, Nereye gitsem karşıma bir götlek çıkıyor. | Open Subtitles | أتعرف أنني أجد أحد المغفلين في كل مكان أذهب إليه |
Nereye gitsem, erkekler böyle tepki veriyor. | Open Subtitles | في كل مكان أذهب إليه الرجال يتفاعلون هكذا |
Bundan sonra ben de Gittiğim her yerde çeşmelerin tabelalarını değiştirirdim. | TED | واعتدت بعد ذلك الذهاب سرًا وتبديل علامتي المياه في كل مكان أذهب إليه. |
- Gittiğim her yerde olacaksın | Open Subtitles | في كل مكان أذهب إليه، ستكونين أمامي العالم كله |
Ama Gittiğim her yerde yalnız kalacaksam, bunu yapamam. | Open Subtitles | و لكني لن أستطيع إذا كنت وحيداً في كل مكان أذهب إليه |
her gittiğim yerde kendime iyi birilerini buldum | Open Subtitles | في كل مكان أذهب إليه , دائما ما أجد شخصاً طيبا |
Nasıl oluyorda Nereye gidersem gideyim hep onu görüyorum. | Open Subtitles | لمَ استمر في رؤيتها في كل مكان أذهب إليه؟ |
- Son bir kaç haftadır Nereye gitsem şu çocuğu görüyorum. | Open Subtitles | على مدى الأسابيع القليلة الماضية، لقد كنت ترى أن الرجل في كل مكان أذهب. |
Ama Nereye gitsem benim gibi birine aradım. | Open Subtitles | لكن في كل مكان أذهب إليه، أحاول أن أجد شخصاً. |
Nereye gitsem insanların altıncı sayfayı okuduğunu fark ediyorum. | Open Subtitles | في كل مكان أذهب أليه يبدو أن الناس قد قرأت الصفحه سته |
Bu şehirde Nereye gitsem dostlarla çevriliyim. | Open Subtitles | يحاوطني الأصدقاء في كل مكان أذهب إليه في هذه البلدة |
Nereye gitsem seni arıyorum.". | Open Subtitles | أنا أبحث عنك في كل مكان أذهب إليه |
Sen imgelem görürsün, ben sayıları görürüm. Gittiğim her yerde, her zaman. | Open Subtitles | ترى رؤية ، وأنا أرى أرقام في كل مكان أذهب إليه ، في كل وقت |
Gittiğim her yerde bana kötü davrandılar. | Open Subtitles | أعامل بطريقه مختلفه في كل مكان أذهب إليه |
Gittiğim her yerde yüzlerini saran korku ve şüpheyi görüyorum. | Open Subtitles | في كل مكان أذهب أرى الخوف و الشكّ الذي يطارد وجوههم |
Neden Gittiğim her yerde dram peşimi bırakmıyor böyle? | Open Subtitles | لم تلاحقني الدراما في كل مكان أذهب إليه؟ |
Bunu hep yapıyorlar. Gittiğim her yerde, her zaman. | Open Subtitles | إنهم يستمرون بفعل ذلك بي في كل مكان أذهب إليه في كل الأوقات |
O lanet olası kindar herifin boğazını polis beni her gittiğim yerde takip etmeseydi kendi ellerimle sıkardım. | Open Subtitles | سأسعد لو قُمت بخنق تلك الجنية المُحبة للإنتقام إذا كانت الشرطة لن تقوم بملاحقتي في كل مكان أذهب إليه |
Nereye gidersem gideyim, benim için en iyi iş bu. | Open Subtitles | في كل مكان أذهب إليه أشعر أن هذا المكان المناسب لي |