"في كل هذا" - Traduction Arabe en Turc

    • Tüm bunlara
        
    • Bütün bunlara
        
    • tüm bunların
        
    • Bütün bunların içinde
        
    • Bunca
        
    • bu işe
        
    • Bütün bu
        
    • bu işlere
        
    • bu işteki
        
    • tüm bunlar
        
    • Bütün bunları
        
    • Bütün bunlardaki
        
    Seni Tüm bunlara bulaştırdığımı bilse kendinden geçene kadar beni döverdi. Open Subtitles كان سيضربني لا شعورياً إن عرف بأنني أدخلتك في كل هذا.
    Bu senin hatan değil. Bütün bunlara katlanan tek insan sensin. Open Subtitles لا انه ليس خطأك، انتي الشخص الوحيد الذي جلس بجانبي في كل هذا
    Elbette tüm bunların aptal kahramanı, uzun zamandır acı çeken Bay Wilkes. Open Subtitles وبالطبع الشخصية الهزلية في كل هذا هو السيد ويلكس الذي عانى طويلاً
    Ama Bütün bunların içinde ne kadar doğruluk payı olacak? Open Subtitles و لكن أي قسط من الحقيقة سيكون في كل هذا ؟
    Yani Bunca yıldır babamın kasabanın diğer tarafında bir çiftlik malzemeleri dükkân işlettiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles هل تقولين أنه في كل هذا الوقت أبي كان حي وفي الجهة الأخرى من البلدة يدير مخازن الغذاء والتموين؟
    bu işe onun da karışmış olabileceğini düşünüyoruz. Open Subtitles . ونعتقد كذلك بأنه لربما متورط في كل هذا
    Durum şudur ki Bütün bu davranışlar için bir ölçek oluşturmamız lazım. TED الفكرة هي أنه يتوجب علينا النظر للسياق، كمقياس لأعمالنا في كل هذا.
    Çok üzgünüm, benim yüzümden bu işlere bulaştın. Open Subtitles انا حقا اسفة انها غلطتي في توريطك في كل هذا
    Bak, bu işteki rolün ne veya ne değil bilmiyorum ve gerçekten umurumda da değil. Open Subtitles انظري ، أنا لا أعرف دوركِ في كل هذا ولا يهمني هذا حقاً
    Acıyı görmezden geldiğimiz, uyuşturduğumuz ya da boş verdiğimiz türlü yol vardır ancak tüm bunlar asıl sorunun nedeniyle ilgilidir TED نحن نملك العديد من الطرق لتجنب وتخفيف وتجاوز الألم, ولكن الأمر في كل هذا يكمن في التعامل مع المسبب الحقيقي للمشكلة
    Bütün bunları, çöküşün için bir tuzak olarak önerdiğinin farkında değil misin? Open Subtitles هل جال بخاطرك أنه فكر في كل هذا للإيقاع بك في خطأ كبير؟
    Bütün bunlardaki ironiyi görmezden gelemiyorum. Open Subtitles أتعلم ، أني لا أستطيع المساعدة في رؤية سخرية القدر في كل هذا
    Oh, Tanrım. Tüm bunlara senin için katlandığıma inanamıyorum! Open Subtitles ياإلهي , لا أصدق بأنني ادخلتُ نفسي في كل هذا لأجلك
    Tüm bunlara onların sebep olduğunu, Billy'yi nasıl öldürdüklerini konuşuyoruz. Open Subtitles كيف أنهم تسببوا في كل هذا كيف أنهم قتلوا (بيلي)
    Fakat Tüm bunlara sebep olmak için bir nedenin vardı. Open Subtitles لكن كان لديك دافع وراء التسبب في كل هذا
    Bütün bunlara bakmak, seneler sürer. Open Subtitles سيستغرق منا وقتاً طويلاً للبحث في كل هذا
    Jamie'yi Bütün bunlara bulaştırdığım için üzgünüm. Gerçekten. Open Subtitles أنني أسف لتوريط جيمي في كل هذا أنني أسف حقاً.
    Kennedy'ye ve Ophelia'ya Bütün bunlara yardım ettiği için teşekkürlerimi ilet. Open Subtitles اوصلي شكري لكينيدي و اوفيليا لمساعدتهم في كل هذا
    Randy Fulcher ile uğraşmalıyım. tüm bunların suçlusu o pislik. Open Subtitles يجب علي إيذاء راندي فولشر هو البغيض في كل هذا
    Evet, ancak Samantha'nında önerdiği gibi, Bütün bunların içinde Omoc ile diğer meclis üyelerinin ciddi olarak fikir ayrılığına düştükleri noktaya ait kayıtlar olabilir. Open Subtitles نعم، لكن كما إقترحت سامانثا، ربما هناك شيء في كل هذا للإشارة إلى جدية النزاعِ بين أوماك والأعضاء الآخرون.
    Hele şükür, sarf ettiğim Bunca çabayı takdir eden oldu sonunda. Open Subtitles إنني مسرور لأنك أخيراً بدأت تقدر بعض جهودي التي وضعتها في كل هذا
    Böyle bulaştı bu işe. Open Subtitles هذا سبب تورطه في كل هذا لم يسبق لي أن قال لي شيئاً عن هذا
    Yani, ona göre, Bütün bu olanlara o da ortak. Open Subtitles ،أقصد ، في عقلها لقد كان شريكها في كل هذا
    Kabul etmeliyim ki seni bu işlere bulaştırmaktan her ne kadar nefret etsem de seninle tekrar bir şeyler paylaşabilmek büyük bir rahatlık. Open Subtitles حسناً، يجب ان اعترف علي قدر كرهي ..لتوريطك في كل هذا إنها..
    bu işteki sorumluluğumu kabul ediyorum. Open Subtitles قمت بتحمل مسؤولية ما قمت بفعله في كل هذا
    tüm bunlar yaşanırken babasının desteğini görmesi Bobby için çok önemli. Open Subtitles من حسن حظ بوبي أن والده سيسانده في كل هذا
    Bütün bunları nasıl allak bullak ettiğini bilmiyorum John. Open Subtitles أنا لا أعرف كيف إستطاع جون التورط في كل هذا
    Ve Bütün bunlardaki masum kurbanı oynadığından bu yana sana hatırlatmama izin ver kayıplara karıştığın zaman bizden, çok zarar verici nitelikle bilgi çaldın. Open Subtitles ومنذ كنت تلعب دور الضحية البريئة في كل هذا دعني أذكرك سرقت بعض المعلومات المدمرة عنا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus