Doktor kendini muazzam bir mağarada buldu mağarada, her biri hayatın süresini simgeleyen sıralı haldeki sayısız mum titriyordu. | TED | وجد الطبيب نفسه في كهف ضخمٍ مصفوف بداخله عددٌ لا متناهي من الشموع، كل منها تمثل فترة من الحياة. |
O zaman kendini bunca zamandır çok derin bir mağarada saklamış olmalısın. | Open Subtitles | إذن لابد أنكِ كنت تبقين نفسك في كهف عميق كل هذا الوقت |
Başka bir mağarada, farklı bir tür mikroalg bulduk. | TED | في كهف آخر، وجدنا نوع آخر من الطحالب الدقيقة. |
Fakat hiç kimse bir mağaraya defnedilmeyecek ya da mumyalanarak, bir kefene sarılmayacak. | Open Subtitles | ـ ـ ـ ولُفّ بغطاء لن يُحنطكم أحد أو يلفّكم بغطاء ـ ـ ـ ـ ـ ـ ثُم يدفنكم في كهف |
Bir deniz mağarasında saklanıyor. Canavarın mesajı çok net. | Open Subtitles | هو مختبئ في كهف البحر إن رسالة الوحش واضحة |
Ve sonunda mağara yada sahil gibi bir yerde sevişirler. | Open Subtitles | وانتهى بهم الأمر يمارسان الحب في كهف أو على الساحل |
Mağaradaki bir günün ardından eve gelmiş gibi. | Open Subtitles | بعد قضاء يوم في كهف |
Dur biraz ... Boktan bi rüya gördüm ... Bir mağaradaydım ve saçlarım marihuanadandı ve sonra ... yüzme hocam ... ve sonra ... biz şeye ... | Open Subtitles | تمهل , يا له من حلم مزعج , لقد رأيت نفسي في كهف و... |
Örtünün altında birbirimize sarılır, sanki bir mağarada kalmış gibi dışarı çıkmaya çalışırdık. | Open Subtitles | كنا نتحاضن تحت الأغطية ونتظاهر أننا تائهتان في كهف مظلم وكنا نبحث عن مخرج |
Orada bir mağarada bekliyor, ve istediği de o. | Open Subtitles | إنه ينتظر هناك في كهف ما, وهذا ما يريده. |
Orada bir mağarada bekliyor, ve istediği de o. | Open Subtitles | إنه ينتظر هناك في كهف ما, وهذا ما يريده. |
Ben bu konularda pek deneyimli değilimdir. Son beş yılımı bir mağarada geçirdim. | Open Subtitles | لم يكن لدي تجارب كثيرة قضيت خمس سنوات في كهف |
Ormanda saklanıyor. Veya belki bir mağarada. Oralarda birkaç mağara var. | Open Subtitles | يختبئ في الغابة أو ربما في كهف يوجد بعض من الكهوف الجيدة هناك بالأنحاء |
bir mağarada olduğunuzu düşündü. | Open Subtitles | بالمناسبة وقررت بأنها ربما ستخرج في كهف ما |
En parlak ışık bile bir mağarada gizliyse hiçbir değeri yoktur, | Open Subtitles | النور الساطع لا يساوي شيئا ان كان مخفيا في كهف |
Yetkililer, Ziff'in bir mağarada yaşadığını zannediyor. | Open Subtitles | السلطات تعمل حالياً تحت نظرية أنه يعيش في كهف ما |
Ben, hatırlamak için biraz genç ama söylemek zorundayım, sana bir mağarada yaşamış ve korkunç olduğunu biliyorum, ancak sizin cilt için harikalar yaptı. | Open Subtitles | كنتي صغيرة جدا لتتذكري ولكن يجب ان اقول أنني أعلم انكي عشتي في كهف وهذا فظيع ولكن هذا فعل العجائب لبشرتكي |
Mücevherlerle bir mağaraya doğru iz bırakalım ve başkasında saklanalım. | Open Subtitles | نترك بعض آثار الجواهر إلى أي كهف ونحن نختفي في كهف آخر |
Beraber bir mağaraya mı taşınacaksınız yoksa? | Open Subtitles | أستنتقلان يا رفاق سوياً في كهف واحد أم ماذا؟ |
Bunlardan biri senin galaksinde olmuş ve ışın sana doğru geliyorsa git bir mağaraya saklan. | Open Subtitles | إذا حدث شيئا من هذا في مجرتك وكان هذا الإشعاع آت في طريقك إذهب وإختبئ في كهف |
Bu eski semboller Mısır'da, Orta Amerika'da ve hatta Kansas'ta kutsal bir yerli mağarasında bulundu. | Open Subtitles | هذه الرموز القديمة ظهرت في مصر وأمريكا الوسطى وحتى في كهف هندي مقدس هنا في كنساس |
1930'larda, arkeologlardan oluşan uluslararası bir ekip Skhul mağarasında burayı kazıyordu. | Open Subtitles | عودة إلى الثلاثينيات، فريق دولي من علماء الآثار كان ينقب هنا في كهف سكول |
Bir mağaradaydım. Beni buraya Jericho getirdi. | Open Subtitles | كنتُ في كهف "جيريكو" أحضرتني إلى هنا |