Lincoln itfaiye teşkilatı, o büyüklükte çadır kuramayacağımızı söylüyor. | Open Subtitles | قسم الإطفاء في لينكولن يقول إننا لا يمكننا نصب خيمة بحجمنا |
Hemşire Sharon Lincoln'de, ki şu anda beşinci haftasında, tek bir kilisede,... | Open Subtitles | كانت الراهبة شارون في لينكولن هذا حدث في الأسبوع الخامس الآن مائتان وخمسة وسبعون أعضاء الكنيسة جدد في كنيسة واحدة وحدها |
Ayağa kalkar kalkmaz, benim de Lincoln'de halletmem gereken bir iş var. | Open Subtitles | نعم ، حالما استرد صحتي سأقوم بأنهاء ببعض الاعمال في لينكولن |
Otobüs Lincoln rampasında otoyola girdi. | Open Subtitles | جاءتْ الحافلةَ على ما يبدو في طريق سريع في لينكولن على التعلية. |
Yarın sabah sen ve ben Lincoln'de kavaltı ediyor olacağız. | Open Subtitles | بحلول صباح الغد، أنت وأنا سنتناول الفطور في لينكولن |
Sevgili Lana, bunu okuduğun sırada, ben Lincoln'deki evimde olacağım. | Open Subtitles | عزيزتي لانا في الوقت الذي تقرأين هذه أنا سَأكُونُ في الموطن الأصلي في لينكولن |
Oh, ve, hey, bu gece Lincoln Center'da şeyimiz var. | Open Subtitles | بالمناسبة لدينا ذلك الشيء الليلة في لينكولن سنتر. |
O aldığı 900 doları yeni Lincoln'ı için harcadığına adım gibi eminim. | Open Subtitles | حسنا ، أنا متأكدة تماما من انه امضى ان 900 دولار في لينكولن منصبه الجديد. |
Bay Black, Lincoln'de adetleriniz nasıldır bilemiyorum ama Peacock'da, başkasının özel hayatına burnumuzu sokmayız. | Open Subtitles | حسنا سيد بلاك .. لااعرف كيف يعمل الناس في لينكولن ولكن ان بيكوك نحن لانحدق |
Lincoln'deki teyzesi gerçekten hasta, bu yüzden Jake'le sürekli yürüyüş yapıyoruz. | Open Subtitles | عمتها متعبة جدا في لينكولن لذا على انا وجاك ان نمشي كثيرا |
Lincoln Park'taki ev Boca Raton'daki yazlık tapuları karısının adına çocuklar 18'ine gelene kadar ayda 100.000 dolar nafaka ve müşterek velayet. | Open Subtitles | المَنزلُ في لينكولن بارك منزل الصيف في بوكا راتون معنونُ بأسمها |
Benim maceram Lincoln, Nebraska'da başlıyor. | TED | بدأت رحلتي في لينكولن بولاية نبراسكا. |
Lincoln'de aniden bir cenaze kaldιrιlsιn. | Open Subtitles | سيكون له جنازه مفاجئه هنا في لينكولن |
Lincoln'de böyle birşey yok. | Open Subtitles | نحن لا نملك أيّ شئ مثل هذا في لينكولن. |
Tamam, minibüsün sahibi Santa Monica, Lincoln'daki park alanında çalındığını bildirmiş. | Open Subtitles | المالك أبلغ عن سرقة الشاحنة من موقف السيارات هذا في (لينكولن |
Lincoln'daki Goose Egg Kafede şu anda. | Open Subtitles | انه في أوزة البيض مقهى في لينكولن. |
Lincoln Park'da güzel bir evde yaşamaya alıştım. | Open Subtitles | لقد اعتدتُ العيش بمنزل جميل في "لينكولن بارك". |
Dünürleriyle birlikte Lincoln'da akşam yemeğinde. | Open Subtitles | يتناول العشاء مع أصهاره في لينكولن |
Onu Nebraska, Lincoln'da hastaneye götürüyorlar. | Open Subtitles | أنهم يأخذنها إلى مشفي في (لينكولن) (نيبراسكا) |
Onu Nebraska, Lincoln'da hastaneye götürüyorlar. | Open Subtitles | أنهم يأخذنها إلى مشفي في (لينكولن) (نيبراسكا) |