"في محاربة" - Traduction Arabe en Turc

• savaşmak için
• mücadele
• ni yenmek
• savaşmaya
• yakalamak için sokakta
• mücadelede

Parazitlerle ve Afrika Nehri körlüğüyle savaşmak için gayet iyi bir ilaç. Ama Lenfomada işe yaramaz.
أنهم جيدين في محاربة الطفيليات ومرض عمى النهر الأفريقي

İngiliz İmparatorluğu düşmanlarımızla savaşmak için kuvvet vermiyorsa belki bir başkası verir.
إذا لم تساعدنا الإمبراطورية البريطانية في محاربة عدونا الحالي ربما إمبراطورية مختلفة ستساعدنا.

Onunla savaşmak için bana ne yapacağımı söyle.
قل لي ما يجب القيام به للمساعدة في محاربة له.

Daha sonra çoğu kişinin emekliliği düşünmeye başladığı yaşlara geldiklerinde o değerlere geri döndüler ve giderlerini azaltıp gösterişsiz bir şekilde yaşamaya ve küresel yoksullukla mücadele etmek için hem paralarını, hem de zamanlarını ayırmaya karar verdiler.
وقرروا أن يستقطعوا من نفقاتهم، للعيش بتواضع ، و إعطاء كل من المال و الوقت للمساعدة في محاربة الفقر العالمي. الآن ، قد يقودك ذكر الوقت إلى التفكير ، حسناً ، هل على التخلي عن وظيفتي و التفرّغ

Diğerleri'ni yenmek için sizlerin yardımına ihtiyacımız var.
أننا بحاجة لكل واحد منكم ليساعدنا في محاربة (الآخرون).

Biz bu anlatımızı daha da ileri düzeye taşıyarak, tarihin silinmesine ve sosyo-ekonomik eşitsizliğe karşı savaşmaya devam edeceğiz.
من خلال تصحيح رواياتنا، سنستمر في محاربة المحو التاريخي وعدم المساواة الاجتماعية والاقتصادية.

Çünkü tüm zamanımı senin gibileri yakalamak için sokakta geçiriyorum.
لأنني أقضي كل وقتي في محاربة أشخاص مثلك

Bu ülkelerden bazıları terörle mücadelede yakın ortaklarımızdan.
اثنان من هؤلاء البلدان هو شركائنا في محاربة الارهاب

Annem, bu dünyadaki son yıllarını o casinoya karşı savaşmak için harcadı.
أمي , قضت أخر سنواتها على الأرض في محاربة الكازينو

Virüsle savaşmak için elimizdeki tek şansı yok ettiniz.
انت حطمت لتوك فرصتنا الوحيدة في محاربة الفيروس

- Zehirle savaşmak için bir zehir.
دواء رجل الغابة. سم في محاربة سم آخر.

Fransa ile savaşmak için kendisine katılacak tüm suçluları affediyor!
عن كلّ المجرمين الراغبين في الانضمام إليه في محاربة (فرنسا)

Belki de korsanlar ile savaşmak için yardımınıza ihtiyacım vardı.
ربما احتجت مساعدتك في محاربة القراصنة

Her biriniz neden burada kalmalı ve tedavisi olmayan bir hastalıkla savaşmak için hayatımı riske atmalıyım diye düşünüyorsunuzdur, pekala...
كُل واحد منّا يُفكر : "لماذا يجب عليّ .. البقاء وأعرض حياتي للخطر ... في محاربة وباء لا علاج له"، حسناً

Tüm gece, karanlık, olumsuz hava koşulları ve koca alevlerle mücadele eden itfaiyeciler yangını henüz k ontrol altına almış değiller.
بعد ليلة طولية ومظلمة في محاربة وضع خطر و ألسنة اللهب رجال الأطفاء لم يسيطروا على الحريق بعد

İslamcı terörle mücadele seni meşgul ediyordur dedim.
أعتقدت انك سوف تكون مشغول في محاربة أرهاب الأسلام

Yankilerle savaşmaya gidip yarım bir insan olarak dönen birisine verecek bir peniniz var mı?
هل لديك بنس لولد استهلك في محاربة الأمريكان ورجع نصف رجل؟

Ben işlerin bu noktaya gelmesi için hayatımı komünistlerle savaşmaya harcamadım.
أنا لم أقض حياتي في محاربة الشيوعيين حتى ينتهي بنا الحال إلى هذا

İngiliz İmparatorluğu bugünkü düşmanımızla mücadelede bize yardım etmezse,
إذا لم تساعدنا الإمبراطورية البريطانية في محاربة عدونا الحالي

Burada Al bir flört arıyormuş gibi görünüyor, fakat aslında onun aradığı karla kaplandığında onu küreyip temizleyecek biri, çünkü Al biliyor ki üzeri 1 metre karla kaplıyken yangınla mücadelede pek etkili olamıyor.
يبدو هنا وكأنه يبحث عن موعد غرامي، لكن ما يبحث حقا عنه هو أن يزيح عنه أحدهم الثلج حين يغطيه، لأنه يعرف أنه ليس جيدا جدا في محاربة الحرائق حين يكون مغطى بأربع أقدام من الثلج.