Doğum (Hz.İsa'nın doğumu) oyununda bir rolü vardı. Hikayeyi hatırlıyor musunuz? | TED | لقد كان يمثل في مسرحية الميلاد. هل تذكرون القصة؟ لا، لقد كانت كبيرة. |
zaten daha kötüye gidemez. O bir tiyatro oyununda! | Open Subtitles | ولكن لا يمكن أن تكون أسوء من ذلك فهو يمثل في مسرحية |
Otel tiyatrosundaki bir oyunda yıldızı parlamıştı. | Open Subtitles | قامت بدور البطولة في مسرحية في مسرح الفندق |
- Hayır. Okulda bir oyunda oynayacak. | Open Subtitles | كلا، لقد تم إختيارة للتمثيل في مسرحية بمدرستة |
Sonbaharda New York'ta Walt Whitman'i oynayacak. | Open Subtitles | يمثل دور بول ويتمان في مسرحية في نيويورك في الخرف |
Weird Al Show izlerken havayı çok sert yumruklamıştım. | Open Subtitles | صدمتُ قبضتي بشدة في مسرحية غريبة |
Şu anda, Village'de Eva Braun'un hayatıyla ilgili bir oyunda oynarken, ara vermiş durumdayım. | Open Subtitles | أنا في فترة انقطاع الآن ، أعمل في مسرحية في القرية عن حياة إيف برون. |
Fakat yılda bir kez, Constance St. Jude öğrencileri her zamanki rollerini bir kenara bırakır ve son sınıf öğrencilerinin oyununda yenilerini oynarlar. | Open Subtitles | ولكن مرة في العام, كونستانس طلاب جود خرجوا عن أدوراهم المعتادة و وأخذوا أدورا جديدة في مسرحية طلبة التخرج |
Bir Machiavelli oyununda oynayan oynayan şirin kız, güvensiz sevgilisini çıldırttı? | Open Subtitles | في مسرحية مكيافيلي ستجعل الفتاة حبيبها المضطرب يصاب بالجنون |
Tanıtım yazısında geçen senin Tutku oyununda İsa rolü var ondan önceki sene de aynı şekilde İsa, İsa, avare elmanımız görünüşe göre doğru bildin... | Open Subtitles | المسيح في مسرحية العاطفة العام المـــاضي المســيح في مسرحية العاطفة السنة اللتي قبلــــها يكفي, هدا يكفي, مستعد |
Eski dönemlerdeki hipileri anlatan bir tiyatro oyununda baş rol aldı | Open Subtitles | قامت هي بدور البطولة في مسرحية موسيقية .. |
İlk kez seni oyununda izlemeye gidince yapmıştım. | Open Subtitles | استخدمتها في أول مرة ذهبت لأشاهدك في مسرحية. |
Evet, bu hafta sonu, bir oyunda küçük bir rolüm var. | Open Subtitles | أجل ، أنا أشارك في مسرحية صغيرة سوف تُعرض في العطلة الأسبوعية حقاً؟ |
bir oyunda olmak sanki bir ailede olmak gibiydi-- kirli tabaklarını tuvaletin arkası yerine lavaboyakoyantürdenbir aile. | Open Subtitles | كونك في مسرحية مثل كونك جزء من عائلة حسناً، النوع الذي يضع الأطباق القذرة في المغسلة، ليس في الجزء الخلفي من المرحاض. |
Kimsesiz Dolap'ta oynamak için siyah pelerine ihtiyacım var. | Open Subtitles | العباية السودا كانت فيه وأنا عايزاها عشنا ألعب دور الشره المرضي في "مسرحية "الدرج الوحيد |
Bayan Cambell'ın ayağına Ceasers'ta heykel düşmüş. | Open Subtitles | تمثال سقط علي ساقها في مسرحية قيصر |
Billy Joel'un 84 yılında Comiskey Park'ta çalmasından sonra babam Sanat Enstitüsü'nün güneyine hiç uğramadı. | Open Subtitles | منذُ أن لعب "بيلي جويل" في مسرحية في الثمانينات |
Weird Al Show izlerken havayı çok sert yumruklamıştım. | Open Subtitles | صدمتُ قبضتي بشدة في مسرحية غريبة |
O büyük altıncı sahnede sen prensesi oynarken ben üçüncü Rus askerini oynuyordum. | Open Subtitles | -ماذا؟ لقد جلست خلفك في مسرحية الصف السادس , كنتِ أنتِ الأميرة حيث أني كنت الجندي الروسي الثالث |