O nedir bilmiyorum, ama siz hayatınızı tv izleyerek ziyan etmek istiyorsanız... | Open Subtitles | لا يهم ولا اعلم ما هذا، ولكن إن اردتم ان تضيعوا وقتكم في مشاهدة التلفاز ،،، |
Neden onca zamanı televizyon izleyerek harcayasınız? | Open Subtitles | لم تضيعان كل هذا الوقت في مشاهدة التلفاز؟ |
Geceyi Cartoon Network'de Scooby Doo izleyerek geçirdim. | Open Subtitles | أكملت الليل في مشاهدة رسوم سكوبي دو علي قناة كرتون نيتورك |
Ve genç şempanzeler uzun süreler büyüklerin ne yaptığını seyrederek geçirir. | TED | و صغار الشمبانزي تقضي وقتا طويلا في مشاهدة ما يفعله كبارها. |
Sana bakabileceğim kadar itici olmadığın günlerin video filmlerini seyrederek tüm gününü geçir. | Open Subtitles | اقض كامل يومك في مشاهدة الأفلام المنزلية بينما أنت لا تبغضني بالنظر إليك |
Sonra televizyon izlemeye başladık ve sizinkiler gelip, kapıyı çaldı. | Open Subtitles | وبدأ في مشاهدة التلفزيون وبعد ذلك بدأو بعض الاشخاص يخبطون على الباب |
Tiksinerek Defamation izleyesim var. | Open Subtitles | أرغب في مشاهدة برنامج "التشهير" الذي أكرهه. |
Bu saatleri berbat bir film izleyerek geçirmek garip değil mi? | Open Subtitles | من الغريب أن تقضي تلك الساعات في مشاهدة فيــلم فظيع ، صح ؟ |
Cumartesi akşamını video izleyerek geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أضيع ليلة السبت في مشاهدة شريط فيديو |
Her ne kadar geceyi seninle film izleyerek geçirmeyi sevsem de Cisco senin kardeşinin yemek davetine gitmen gerekmiyor mu? | Open Subtitles | أنا أكثر سعادة عندما أقضي الليل في مشاهدة الأفلام معك ألم تستقبل دعوة شقيقك للعشاء؟ |
balayımızın ilk gününü ise... otelde kalan 12 sini izleyerek geçirdik." | Open Subtitles | وفي يومنا الاول من شهر العسل قضينا اليوم في مشاهدة الـ 12 ساعة التالية بالفندق |
Casusluk filmleri izleyerek büyüdüm. | Open Subtitles | كما ترون لقد نشأت في مشاهدة أفلام التجسس |
Tişörtünde "İşinde Dahi" yazan biri, neden tüm vaktini çocuk çizgi filmi izleyerek geçiriyor? | Open Subtitles | كيف لرجل يرتدي قميصاً مكتوب به "عبقري بالعمل"، أن يقضي كل أوقاته في مشاهدة برنامج كرتون للأطفال؟ |
Tüm sabahı Gwen Stefani hakkında özel bir röportaj izleyerek geçirdim. | Open Subtitles | لقد قضيت الصباح كله في مشاهدة برنامج قناة "في إتش 1" الخاص بالمطربة جوين ستيفاني |
Başka insanların dans etmelerini seyrederek geçen bir gece kadar sıkıcı bir şey olamaz. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير في شيء أجمل من أمسية في مشاهدة الآخرين وهم يرقصون. |
Işıklar saat 10'da kapanır, bütün geceyi tv seyrederek geçirme | Open Subtitles | الأنوار تكون مطفأة عند العاشرة ولا تقضي الليلة كلها في مشاهدة التلفزيون |
Çizgi film seyrederek yıllarımı harcadığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لاأستطيع أن أصدق أني ضيعت سنوات عديدة في مشاهدة الرسوم المتحركة |
Elimde bir araştırma, kedi ve köpeklerin televizyon izlemeye başladıklarını, gösteriyor. | Open Subtitles | الآن ، ولدي هنا دراسة من جامعة هامبستيد والذي يظهر لنا أن القطط والكلاب بدأنا في مشاهدة التلفزيون. |
Oynar mısın, yoksa balina izlemeye devam mı edersin? | Open Subtitles | أتريد اللعب، أم تريد الاستمرار في مشاهدة الحيتان؟ |