"في معسكر" - Traduction Arabe en Turc

    • kamp
        
    • kampında
        
    • kampta
        
    • kampındayken
        
    - Maximilian'ın eskortunu beklemek için yeni bir kamp kurduk. Open Subtitles نحن في معسكر جديد بأنتظار مرافقي ماكسيميليان
    Arkadaşlarıyla dağda kamp yapıyor ama bir kaç gün içinde dönecek. Open Subtitles إنها في معسكر بالجبال مع بعض الأصدقاء، لكنها سترجع بعد بضعة أيام، وستتمكن من مقابلتها حينئذٍ.
    Yarım gün barmenlik yapan Vince Papale... iki gün sonra Eagles kampında olacak. Open Subtitles فينس بابالي جزئياً عامل البار سيكون في معسكر تدريب النسور في غضون يومان
    Kendi yaz kampında ölmüş. Annesi de oradaki herkesi öldürmüş. Open Subtitles لقد مات في معسكر صيفي لذا قتلت أمه الجميع هنا
    Almanya'daki bir kampta, böyle bir bölmeyi 3 mahkûm paylaşmak zorundaydı. Open Subtitles في معسكر إعتقال في ألمانيا هذة كانت المساحة الكُليّة التى يجب لـ 3 نزلاء أن يعيشوا فيها
    Öyle bir kampta çok ciddi geçmiş taraması yapıyorlardır. Open Subtitles هم لابد انهم يقومون بتحقيقات مكثفة في معسكر مثل ذلك
    Ben toplama kampındayken, sen Paris'te yalnız mıydın? Open Subtitles حين كنت في معسكر الاعتقال، كنت موجودة في باريس؟
    İlk gecemizde kamp çadırı kuracağız. Open Subtitles وسيكون مكان التخييم الاساسي ولكن اليوم سنخييم في معسكر مؤقت
    12 yaşımdan beri kamp yapıyorum. Open Subtitles كنت اتدرب في معسكر باري منذ ان كنت في الثانيه عشره من عمري
    kamp 8'de hiç sarı şebboyumuz yoktur. Open Subtitles ليس لدينا تمييز هنا في معسكر 8
    Merkez kamp basıncı nedir? Open Subtitles ما نسبة الضغط في معسكر القاعدة؟
    Tamam, kızlar. kamp ateşinde iyi eğlenceler. Open Subtitles أقضوا وقتاً ممتعاً في معسكر النار
    Yarım gün barmenlik yapan Vince Papale... iki gün sonra Eagles kampında olacak. Open Subtitles فينس بابالي جزئياً عامل البار سيكون في معسكر تدريب النسور في غضون يومان
    Yazar bu sözcükleri, Birleşik Devletler'de bir yerde, rahat bir sandalyede oturmuş yazarken ben de bu tam aynı şeyi kilometrelerce ötede, iğrenç, pis bir barakada, Polonya'daki bir imha kampında öğrendim. TED وبينما صاغ المؤلف هذه الكلمات، كان جالسًا على كرسي مريح، في مكانٍ ما في الولايات المتحدة، تعلمت الدرس ذاته تمامًا على بعد أميال في ثُكنة قذرة ووسخة في معسكر إبادة في بولندا.
    Kendimizi bir ölüm kampında bulduk, Mauthausen denen bir toplama kampında, burası da bir kale gibi inşa edilmişti. TED ووجدنا أنفسنا في معكسر إبادة، في معسكر اعتقال يسمى ماوتهاوزن، الذي بني مثل الحصن.
    Soluğu Romanya'daki kampta alabilirsin. Open Subtitles هذه هي الطريقة التي انتهى المطاف بي في معسكر في رومانيا
    kampta onun çok üstüne gittiniz. Open Subtitles اعتقد أنك كنت قاسي عليها في معسكر الغنائم أنا ألوم آرتي
    - Ana kampta kimseye ulaşamadık. Open Subtitles لم نكن قادرين على الإتصال بأي شخص في معسكر القاعدة
    Ben toplama kampındayken, sen Paris'te yalnız mıydın? Open Subtitles حين كنت في معسكر الاعتقال، كنت موجودة في باريس؟
    O eğitim kampındayken kanserden ölen annesi onu tek başına büyütmüş. Open Subtitles تم تربيته على يد أمه التي ماتت بالسرطان بينما كان في معسكر التدريبات
    Şey şöyle diyelim, izci kampındayken ilk adetini görmüş olman sırların en kötüsü değildi. Open Subtitles حسناً ، لنذكر فقط أن دورتك الشهرية الأولى لكِ و التي جاءتك في معسكر للتخيم لم تكن أسوء ما قُلتيه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus