Niki Lauda ve James Hunt, yan yana sıranın en önünde, yekpare şekilde gidiyorlar. | Open Subtitles | (نيكي لاودا) و(جيمس هانت) جنباً إلى جنب في مقدمة الصف إنطلقوا بالطبع كالشخص الواحد |
Kitabın en önünde. | Open Subtitles | في مقدمة الكتاب. |
Her antrenmanda ve her durumda ön sırada yer alıyor. | Open Subtitles | إنه يتواجد في مقدمة جميع التجارب كيفما كانت الظروف |
Cenazede ön sırada oturmuyor muydun? | Open Subtitles | لماذا لم تجلس في مقدمة الجنازة ؟ |
Ve yedi kardeşin en küçüğü olmak, Hiç bir zaman hiçbir şey için ön safta yer almadım. | TED | وكوني الأخت الأصغر, لم أكن أبداَ في مقدمة الصف. |
Bazıları öyle büyük ki onları müzeye sokmak için ön taraftaki geniş merdivenlerden taşımak zorunda kaldık. | TED | بعضها كبير جداً لدرجة أنه علينا إدخالها عبر البوابات الكبير في مقدمة المتحف |
Kimse otelin ön tarafında olmamalı. Size bunu söylemiştim. | Open Subtitles | لا أحد يكون في مقدمة الفندق لقد قلت لكم ذلك |
- Hey Earl, ayakkabılarını fırlat. Eğer patlamazlarsa, sıranın önüne geçebilirsin. | Open Subtitles | لو أنهم لم يتفجروا فسوف يضعونك في مقدمة الصف |
Niki Lauda ve James Hunt başlangıç pozisyonun en önünde yan yanalar ve aynı anda çıkış yaptılar! | Open Subtitles | (نيكي لاودا) و(جيمس هانت)... جنباً إلى جنب في مقدمة المضمار، إنهما ينطلقا مسرعيين بسرعة رجل واحد! |
En ön sırada oturuyordun. | Open Subtitles | جلستِ في مقدمة الصف |
Senin de biraz gücün azalmış ağzının tam ön tarafında. | Open Subtitles | أوه ، إنكي تفتقدين قليلاً من القوة في مقدمة فمكِ تماماً |
Buradan ulaşamayız. Yedek motor kumandası geminin ön tarafında. | Open Subtitles | لا يمكننا الوصول إليها من هنا فأجهزة التحكم المساعدة في مقدمة السفينة |
Sen güzel hatunları sıranın önüne getirebilirsin. | Open Subtitles | والأن بأمكانك ان تنشر المظهر الجميل الفتيات الجميلات في مقدمة الصف |
Ama yine de sizi sıranın önüne geçirebiliriz. Uygun bi ücretle. | Open Subtitles | ولكن، يمكننا أن نكون في مقدمة الحرب بالسعر المناسب |