"في مكان آمن" - Traduction Arabe en Turc

    • güvenli bir yerde
        
    • güvenli bir yere
        
    • emin bir yerde
        
    • güvenli yerde
        
    • emniyetli bir yerde
        
    • güvenli bir yerdesin
        
    • güvende
        
    Sakin ve güvenli bir yerde buluşmanız daha iyi olacaktır. Open Subtitles من الافضل لكما الاثنتين ان تتقابلوا في مكان آمن وهادئ
    güvenli bir yerde yeraltına girmesi için onu ikna edebileceğimizi ummalıyız. Open Subtitles لنأمل أنها تملك الحس الكافي لتهبط أسفل الأرض في مكان آمن
    Mağarayı kapatın. Eğer geri gelirlerse, en azından güvenli bir yerde olurlar. Open Subtitles أقفلوا الكهف اذا اتوا، سيكونوا في مكان آمن
    Şimdi, kutuları güvenli bir yere saklamak zorunda kalmış olmalısın fakat kaçman gerekti. Open Subtitles الآن، لابد انك اخفيت الصناديق في مكان آمن. لكن كان يجب ان تهربي.
    Hayır. Buna izin vermeyeceğim. Hançeri güvenli bir yere sakladığını varsayıyorum. Open Subtitles لا، لن ندع ذلك يحدث أظنّكِ تخفين الخنجر في مكان آمن
    Yardımcım kolyenizi güvenli bir yerde saklıyor fakat alarm çok daha önce çalmalıydı. Open Subtitles لا , لا لا داعي للإعتذار الأن انسة هول , شريكتي وضعت سلسلتك في مكان آمن
    Değiş tokuşları daha güvenli bir yerde yapmalıyız. Open Subtitles يجب أن نجري عمليات التسليم في مكان آمن أكثر
    güvenli bir yerde yaşayabilir, istediğin kişiye aşık olabilirsin ve bundan da utanmazsın. Open Subtitles أن تعيش في مكان آمن وأن تقع في حب من تريد ولا تشعر بالخجل حيال ذلك
    - güvenli bir yerde saklarım. Open Subtitles سوف احتفظ بهم في مكان آمن هل انتي حمقاء ؟
    Eğer benim öyle bir zulam olsaydı, onları güvenli bir yerde saklardım. Open Subtitles إذا كان عندي مثل هذا النوع لكنتُ سأضعه في مكان آمن
    Onun notlarına el koyamıyoruz, çünkü onları editörün ofisinde güvenli bir yerde saklıyor. Open Subtitles لا نستطيع مصادرة مذكّراتها ، لأنّها تبقيهم في مكان آمن ، في مكتب رئيس التحرير
    Kimsenin bakmayacağı güvenli bir yerde, endişe etme. Open Subtitles إنّه في مكان آمن حيث لن يبحث فيه أحد أبداً، لذا لا تقلق بشأن ذلك
    Sonra da ailemle birlikte daha güvenli bir yerde yaşayacağız. Open Subtitles ثم عائلتي وانا سوف نذهب للعيش في مكان آمن
    Yaratıcı insanın en büyük korkularından biri, parlak bir fikri bir yere yazmadığı veya güvenli bir yere koymadığı için kaybetme korkusudur. TED ‫أحد أكبر مخاوف الشخص المبدع‬ ‫هو احتمال ضياع فكرة رائعة‬ ‫لأنك لم تكتبها وتضعها في مكان آمن.‬
    Parayı çalmıştı ve güvenli bir yere saklamak için evden ayrılıyordu. Open Subtitles استغلّ الفرصة لسرقة المال وكان يغادر المنزل لكي يضعهم في مكان آمن
    Çünkü eğer yazabiliyorsam geçmişe gidip muskayı bularak günümüzde bulabileceğim güvenli bir yere saklayabilirim. Open Subtitles لأنه إن كان بإمكاني هذا، فسيمكنني العودة للماضي وإيجاد الحجاب و إخفائه في مكان آمن بحيث أستطيع إيجاده في الحاضر
    Bunu güvenli bir yere koyabilir misin bir bak. Open Subtitles أنظر إذا كان بأمكانك أن تضعها في مكان آمن
    Ejderi güvenli bir yere koy. Onları biraz koşturalım. Open Subtitles ضعي التنين في مكان آمن سوف أضللهم قليلاً
    Güvenlik, tüm istediğim bu, beni güvenli bir yere götürün. Open Subtitles مكان ما آمن، هذا كل ما أطلبه، فقط ضعني في مكان آمن
    İş bitene kadar iyi korunan emin bir yerde kalmanızı öneririm. Open Subtitles أقترح بأن تبقى في مكان آمن تحت مظلة حراسة حتى يتم العمل
    Öyle tasarladım ki, rapor güvenli yerde saklanır ama deklare edilmez. Open Subtitles لقد صمّمته بحيث عند ظهور التقارير تخزن في مكان آمن, لكن ليس معلن
    Tamam mı? Sen emniyetli bir yerde misin? Open Subtitles هل أنت في مكان آمن ؟
    Şu an güvenli bir yerdesin ve bana istediğini anlatabilirsin. Open Subtitles وأنتِ في مكان آمن وبإمكانكِ أن تخبريني بأي شيء
    - Eskisi gibi değil. Kim'e ulaşıp şehirden çıkartıp güvende olmasını sağlarız, söz veriyorum. Open Subtitles يمكنى ان احصل على كيم وابعدها عن المدينة في مكان آمن ، اعدك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus