"في مكان ما في" - Traduction Arabe en Turc

• da bir yerde
• da bir yerlerde
• bir yere
• bir yerinde
• da bir yer
• içinde bir yerde
• biryerlerde
• de bir yerde
• bir yerde bir
• 'ta bir yerde
• bir yerlerdedir
• ta bir yerlerde
• de bir yerlerde
• içinde bir yerlerde
• yerinde bir

Hayatınızın bu pakete bağlı olduğunu hayal edin, Afrika'da bir yerde ya da New York'ta, Sandy kasırgasından sonra.
تخيل إن كانت حياتك تعتمد على هذه الرزمة، في مكان ما في أفريقيا أو في نيويورك، بعد إعصار ساندي.

Tayvan ve Çin Washington'da bir yerde gizli bir toplantı yapacaklar.
تايوان و الصين لديهم اجتماع سري في مكان ما في العاصمه

Nazi kamplarındaki dehşetten doğrudan sorumlu olanların pek çoğu ilk anda yakalanmaktan kurtulmuş ve Almanya'da bir yerlerde saklanıyorlardı.
العديد من الناس المسئولين مباشرة عن رعب المعسكرات النازية هربوا من الأسر الفوري وما زالوا يختفون في مكان ما في ألمانيا

Ve onu desteye geri koyalım, ortalara bir yere ve başlayalım.
ودعونا نعدها إلى الحزمة، في مكان ما في الوسط، ودعونا نبدأ.

Ayrıca adam Büyülü Çember'in bir üyesi değilse ve yolun bir yerinde gizli bir kapı inşa etmediyse cesedi ortadan nasıl kaldırdı?
فيما عدا لو كان عضواً من الدائرة السحرية و قام ببناء الباب السحري في مكان ما في الطريق كيف جعل الجثة, ..

5 Nisan 1941 Sırbistan'da bir yer...
الخامس من أبريل عام 1941 في مكان ما في صربيا

Bence içinde bir yerde aniden bu sevimli küçük ilişkiye bağlandığını anladın ve bu da seni kızdırıyor.
أظن في مكان ما في أعماقك أدركت فجأة أنك في علاقة طيبة الآن

Diyelim ki 1900'de Orta Batı'da bir yerde 10 dönüm arsanız vardı.
على سبيل المثال، تخيل أنك، في عام 1900، تملك 100 فدان من الأرض في مكان ما في ميدويست.

Afrika'da bir yerde bir ape yeni büyük savana üstünde yürümeye başladı.
في مكان ما في أفريقيا، بدأ القرد يمشي خلال السافانا الجديدة.

Sibirya'da bir yerde bir mastodon kazıp çıkarmışlar.
لقد استخرجوا الماستودون في مكان ما في سيبيريا

Londra'da bir yerlerde altında hiçbir zaman açılmayacak bir sürü hediyesiyle duran bir Noel ağacı var şu an.
هناك شجرة كريسماس في مكان ما في لندن وتحتها مجموعة هدايا لن تُفتح أبدا

Aslına bakılırsa Avrupa'da bir yerlerde bir öykü yazıyordum ve bana telefonda "Full Metal Jacket" filminin afişlerinin...
للعائلة والفندق نفسه كنت حينها أعد مقالاً في مكان ما في أوروبا وأُبلغت عبر الهاتف أنه تم عرض

Hiç yağmur olmasın ve bombayı şehirde bir yere koyarak dene.
. لنضع القنبلة في مكان ما في المدينة ، ولنستبعد المطر

Bu rüzgarlı vadinin bir yerinde Kayıp Hollandalı'nın madeni var.
في مكان ما في هذا الوادي يوجد اللغم الهولندي المفقود

NOEL ARİFESİ MARYLAND'DA BİR YER
عشية عيد الميلاد في مكان ما في ميريلند

Yeğenim bu binanın içinde bir yerde.
مرحباً ، قريبتي في مكان ما في هذه البناية

Düşünüyorum da biryerlerde, birşekilde, onu alıp William'ın ellerine teslim ettim.
أعتقد أنني في مكان ما في الطريق "قلت .. حسناً ..

Şu an Galile'de bir yerde, koca balıkçı dedikleri adamla beraber.
انه الان في مكان ما في الجليل يسافر مع شخص يدعى الصياد الكبير

Magic Box'ta bir yerde kamera vardı.
كان يوجد كاميرا في مكان ما في متجر السحر

- Bilmiyorum. Dairemde bir yerlerdedir.
لا أعلم مكانه بالضبط, ولكنه في مكان ما في شقتي

Los Angeles'ta bir yerlerde, eli tetikte bir terörist var.
في مكان ما في لوس انجلوس هناك ارهابيون سيضغطون الزناد

Eğer Bay Garrick doğruyu söylüyorsa Central City'de bir yerlerde, bulup sonsuza dek kapatmamız gereken bir gedik var demektir.
وإذا كان السيد جاريك هو قول الحقيقة، هناك خرقا في مكان ما في مدينة المركزي أننا بحاجة إلى إيجاد

Yani, bu adamın yüzüne bakıyorum, ve bence, ...her şeyi ve herkesi suçluyor ama içinde bir yerlerde, ...parmakla kendini işaret ediyor.
أعني , أنا أنظر إلى وجه ذلك الرجل وأقول.. كما تعلم , أنه يُلقي اللوم على كل شيء وعلى الجميع لكن في مكان ما في داخله..

Dünyanın herhangi bir yerinde bir haksızlık veya insani bir mücadele olduğunu görmezden mi geliyoruz?
هل كنا نتجاهل الظلم او صراع إنساني في مكان ما في العالم؟