"في مكان ما هناك" - Traduction Arabe en Turc

• Orada bir yerlerde
• orada bir yerde
• oralarda bir yerde
• Şurada bir yerde
• Şuradan bir yerden
• Şuralarda bir
• dışarılarda bir yerde

Orada bir yerlerde sekiz yaşında küçük bir çocuk var.
هناك طفل صغير بعمر 8 سنوات في مكان ما هناك

Sanırım kollektif güvenliğe karşı bireysel özgürlüğü aldığınızda, Orada bir yerlerde bir denge olmalı.
أعتقد عندما تنزع حرية الفرد في مقابل السلامة الجماعية، يجب أن يوجد توازن في مكان ما هناك.

Sonsuz Karanlık'ın Kalesi orada bir yerde, yeminle!
قلعة الظلام المطلق في مكان ما هناك! أعدكم بذلك!

Ve bugünkü konuşma beyinle ilgili -- Hey! oralarda bir yerde bir "beyin hayranı" var.
و محاضرة اليوم ستكون عن الأدمغة و، نعم, في مكان ما هناك لدي معجب بالدماغ.

Şurada bir yerde konteyner kontrol ediyorlar.
يتفقد الحاويات في مكان ما هناك

Şuradan bir yerden.
في مكان ما هناك في الأعلى

Bu haritaya göre, İsa'nın kanı Şuralarda bir yerde olmalı.
وفق هذه الخريطة، فإن دم المسيح في مكان ما هناك.

Gerçek aşkım dışarılarda bir yerde.
وحبي الحقيقي في مكان ما هناك

Ama gözlerine baktığımda ne gördüğümü biliyorum. Ve Jim, Orada bir yerlerde.
أعرف ما أراه عندما أنظر في تلك العيون، وجيم أنه في مكان ما هناك

Tünel buranın altından bir yerlerden geçiyor ve Orada bir yerlerde sona eriyor.
النفق يمر في مكان ما أسفل هنا وينتهي في مكان ما هناك.

Orada bir yerlerde ilaçları olmalı.
لا بد أنهم يملكون المعدات في مكان ما هناك

Orada bir yerlerde ama sanki bana hiç tanıyormuş gibi bakmıyor bile.
إنه في مكان ما هناك لكنه لا ينظر إلي وكأنه يعرفني

orada bir yerde olduğunu biliyorum.
حصلت على قراءة في مكان ما هناك

Jim değil. ...ve Jim orada bir yerde.
هو ليس جيم انه موجود في مكان ما هناك

Ve orada bir yerde, benim kız kardeşim onlardan biri.
و في مكان ما هناك إحداها هي أختي

Sen eski dava dosyasını bulmaya git, şayet oralarda bir yerde duruyorsa.
ستذهبلتعثرعلىملف القضيةالقديم، إن كان موجود في مكان ما هناك

Nakil mekiğinin oralarda bir yerde olduğunu düşünmek komik.
من الظريف إعتقاد أن الناقلة في مكان ما هناك

oralarda bir yerde Maya'nın bana ihtiyacı var.
في مكان ما هناك ، مايا يحتاج لي.

Şurada bir yerde, Sarah var.
في مكان ما هناك. ستكون سارة.

Şurada bir yerde saklanıyor.
انه يختبئ في مكان ما هناك.

- Şuradan bir yerden.
- في مكان ما هناك.

Bu haritaya göre İsa'nın kanı Şuralarda bir yerde olmalı.
طبقاً لهذه الخريطة، توجد دماء المسيح في مكان ما هناك.