"في مكتبِ" - Traduction Arabe en Turc

    • ofisinde
        
    • ofisindeki
        
    • ofisinden
        
    • bir ofiste
        
    Çok istiyorsan gidip Başkan Yardımcısının ofisinde oturayım? Open Subtitles إذا رغبت،يُمْكِنُني أَنْ أَذْهبَ وأَجْلسُ في مكتبِ نائبَ الرئيس.
    Babamın ofisinde Jim'in ücret makbuzunu buldum. Open Subtitles وَجدتُ جيِم يدفع وصل في مكتبِ أبي.
    Zamanını McGee'nin ofisinde geçireceksin. Open Subtitles أنت سَتَقْضي وقتَكَ في مكتبِ ماك جي.
    Julia'nın ofisindeki bombayla hiçbir ilgim yok. Open Subtitles ما كَانَ عِنْدي علاقة ب تلك القنبلةِ في مكتبِ جوليا.
    Ve muhasebe ofisindeki biri bunu öğrendi. Open Subtitles وشخصاً ما في مكتبِ المحاسبة قد إكتشفَ ذلكـ
    Merhaba, ben Karen müdürün ofisinden arıyorum. Open Subtitles مرحباً، هو كارين في مكتبِ المراقبَ.
    Ve yine kendimizi lanet olasıca, tamamen işlevsiz bir ofiste bulduk. Open Subtitles مرة ثانية نَجِدُ أنفسنا في مكتبِ ذلك بالكامل شيء لعين
    Rakov'un ofisinde oynardım. Open Subtitles أنا كُنْتُ أَلْعبُ بهذا في مكتبِ راكوف.
    Gedda'nın ofisinde bir berber koltuğuna bağlandığını söylüyor. Open Subtitles يَدّعي بأنّه كَانَ متضايق إلى a كرسي حلاقِ في مكتبِ gedda.
    Daha önce hiç koçunun ofisinde seks yapmadın mı? Open Subtitles - أنت أبداً لم تمارس الجنس . في مكتبِ المدرب قبل ذلك؟
    Julia'nın ofisinde patlayan bombanın ardından oluşan yığın içinde araştırman için sipariş ettiğin bir rezistans parçası bulduk. Open Subtitles أنت تَعْملُ آر دي على صمّاءِ يُساعدُ الأدواتَ. تَعافينَا a مقاوم مِنْ القنبلةِ في مكتبِ جوليا ذلك يَتتبّعُ إلى a دفعة
    Yüksek konsantrasyonlarda bulundu Granger ofisinde zehir. Open Subtitles لقد وجدوا تركيزاً عالياً للسمِ في مكتبِ "غرانجر"
    Gedda'nın ofisinde berber koltuğu gördün mü? Open Subtitles تَرى أبداً a حلاق كرسي في مكتبِ gedda؟
    Aynen Bay Drake'in ofisindeki aşırı yüklemeyi gördüğüm gibi. Open Subtitles مثل عندما l رَأى الحمل الزائدَ في مكتبِ السّيدِ درايك.
    Belki güvenlik ofisindeki dolapta? Open Subtitles ربما خزانةُ أسلحةٍ في مكتبِ الأمن - من أنتَ بحقِ الجحيم؟
    Muhasebecimin ofisindeki resepsiyon görevlisi. Mary mi? Open Subtitles -لقد كانتْ موظّفة استقبالٍ في مكتبِ مُحاسِبِي .
    Peck'in ofisindeki güvenlik, tüm kablosuz internet sinyallerini kesiyor peki ya eski usül kablolar sayesinde girmeyi denesek? Open Subtitles الأمن في مكتبِ (بِك) يحجب إشارة الانترنت اللّاسلكيّ، لكن ماذا عن أسلاك من النّوع القديم؟
    Dr. Wallace'ın ofisindeki fotoğrafta. Open Subtitles هي في صورة في مكتبِ الد(ِوالاس).
    - Evet. Müdürün ofisinden sizi istediler. Open Subtitles أنت مطلوبة في مكتبِ المدير.
    - Kendisi Webber'in ofisinden. Open Subtitles هو في مكتبِ ويبير.
    Annecik bir ofiste çalışıyor ve Roger bir kamyonda çalışıyor. Open Subtitles يَعْملُ مومي في مكتبِ ويَعْملُ روجر في a شاحنة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus