"في موعدي" - Traduction Arabe en Turc

    • randevumda
        
    • randevuda
        
    • randevudayım
        
    • randevumuzda
        
    Haftaya salı günü olan randevumda ördek sesimle onu bir güzel azarlayacağım. Open Subtitles سأعطي هذا الدكتور الملعون درساً لن ينساه في موعدي معه الثلاثاء القادم
    Haftaya salı günü olan randevumda onu iyi bir azarlayacağım. Open Subtitles سأعطي هذا الدكتور الملعون درساً لن ينساه في موعدي معه الثلاثاء القادم
    Sevgilisiyle birlikte, benim randevumda şu an ve ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Open Subtitles هو هنا في موعدي بصحبة رفيقته وأنا لا أعلم ماذا أقول
    - Seni uyarıyorum, ilk randevuda... Open Subtitles يجب أن أحذركِ، لا أفعل شيئاً في موعدي الأول
    İlk randevuda kesinlikle adamın evinde kalmam. Open Subtitles لم أعاشر رجلاً من قبل في موعدي الأول
    Bir kızla randevudayım. Open Subtitles أنا في موعدي مع فتاه
    Bir kızla randevudayım. Open Subtitles أنا في موعدي مع فتاه
    William'la çıkarken, ikinci yada üçüncü randevumuzda beni deniz ürünleri yapan bir restorana götürdü ve o günün akşamı çok ciddi şekilde bir zehirlenme yaşadım. Open Subtitles اتذكر عندما كنت في موعدي الثاني او الثالث مع ويليام ولم اكن اعرفه فعلا حتى الان اخذني لمطعم مأكولات بحريه
    Kate ile ilk randevumuzda zengin bir herifin otel odasına kapak atmıştık. Open Subtitles ،(في موعدي الأول مع (كيت تسللنا لغرفة رجل غنيٍ في أحد الفنادق
    Her neyse, Wade'le randevumda... işler tuhaflaştı ve ben gerçekten de... Open Subtitles علي أية حال الأمور اتخذت منحني غريب في موعدي مع ويد وانا حقا 000
    Benimkini sana verirdim ama randevumda ihtiyacım olacak. Open Subtitles كنت أود أن أعيرك نسختي ولكنني بحاجة إليه في موعدي
    Ayrıca, son randevumda ağdacımla kavga ettim, şimdi de şeftalimde binlerce örümcek ısırığına benzeyen bir kızarıklık var. Open Subtitles بالإضافة, في موعدي الأخير، دخلت في عراك مع مزيّنتي.. والآن, هنالك رشح على مهبلي يشبه ألف عضة عناكب صغيرة!
    Bir kızla son randevumda ne oldu, bilmek ister misiniz? Open Subtitles أتريد أن تعرف ما حدث في موعدي الأخير؟
    Pardon, çekilin, Tran'in torunu ile olan randevumda giyeceğim gömleği ütülemeliyim. Open Subtitles - اسف فقط بسرعة احتاج ان اكوي هذا القميص الذي سوف ارتديه في موعدي مع حفيدة تران
    Bu arada ilk randevuda ileri gitmem. Bilgin olsun diye söylüyorum. Open Subtitles -وأنا لا أسرق وأنهب في موعدي الأوّل لعلمك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus