Medellin'deki her kaçakçı ona haraç ödemeliydi. | Open Subtitles | في اعتقاده ، على كل تاجر مخدرات في ميدلين أن يدفع له الجزية |
Carrillo'nun Pablo'nun Medellin'deki tesislerine saldırması onu daha çok strese sokuyordu. | Open Subtitles | هجمات كاريو على منشآت بابلو في ميدلين كانت تضعه تحت المزيد والمزيد من الضغط |
Yokluğuna rağmen, Medellin'de hala sadık bir kitlesi vardı. | Open Subtitles | رغم غيابه لا يزال لديه أوفياء في ميدلين |
Otursana. Otur ki Medellin'in en iyi kahvesini tadabilesin. | Open Subtitles | اجلس لتتذوق أفضل قهوة في ميدلين |
Evet ve Escobar Medellin'de hala güçlü. | Open Subtitles | أجل ، ولا يزال بابلو قوياً في ميدلين |
Medellin'de istasyon şefiyim. | Open Subtitles | وانا رئيس مركز الشرطة هنا "في "ميدلين |
Bu insanlardan bazısı geçen ay Medellin'deki bombalama teşebbüsünde ALC'nin hedefindeydi. | Open Subtitles | بعض هؤلاء الناس تم تحديدهم كأهداف من قبل "ايه.ال.سي" الشهر الماضي في محاولة التفجير في (ميدلين). |
Henry, Kopenhag'da ki helikopter bombalamasından sorumlu ve ve Medellin'de ki Solstar yöneticisini öldürttü. | Open Subtitles | دبّر "هنري" الهجوم على المروحية في(كوبنهاجن،) وأحبط قصف المديرين التنفيذيين لـ"سولستار" في (ميدلين). |
Medellin'deki yoksullar için çok şey yaptınız. | Open Subtitles | قدمت الكثير للفقراء في ميدلين |
MEDELLİN POLİS KARAKOLUNA SALDIRI | Open Subtitles | تعرض قسم شرطة لهجوم في ميدلين |
Sen Medellin'de olacaksın zaten. | Open Subtitles | عموماً ، ستكون أنت في ميدلين |