Toksikoloji raporu onun vücudunda yüksek seviyede performans artırıcı ilaç gösteriyor. | Open Subtitles | أظهرت النتائج توكس مستويات عالية من عقاقير لتحسين الأداء في نظامه. |
Onun haricinde, vücudunda Hız Gücü'ne dair herhangi bir kanıt göremedim. | Open Subtitles | عدا ذلك، أنا لا نرى أي دليل لفرقة السرعة في نظامه. |
Sid buradan yola çıkarak tahlil yaptığında vücudunda önerilenin on katı dozda ilaç olduğunu tespit etti. | Open Subtitles | عندما فعل معاوية و الشاشة لأن دواء معين، وجد أكثر من عشرة أضعاف الجرعة الموصى بها في نظامه. |
Sisteminde kloroform izleri var. | Open Subtitles | ان شخصا ما قد دفعه للتجميد ؟ حسنا هناك آثار وبقايا للكلوروفوم في نظامه |
Bruce Grady'i öldürdün. Yok daha neler. Sisteminde zehirli ilaç vardı. | Open Subtitles | أنت قتلت بروس غريدي كان لديه الدواء السام في نظامه. |
- Gibson'a kan testleri uyguladık ve bünyesinde virüsün olduğuna dair bulgular var. | Open Subtitles | نحن عملنا فحوص دمّ على جيبسن، ومولدر، هناك دليل الفيروس في نظامه. |
Kesinlikle vücudunda kanlar içinde ölmesine sebep olan birşey vardı. | Open Subtitles | بالتأكيد هناك شيئ ما في نظامه هو الذي سبب النزيف حتى الموت نعم، لكن مهما كانت المادة الغريبة التى أحدثت هذا |
vücudunda ketamin olduğunu biliyoruz, belki telefonları uyuşturucu pazarlamasi için kullanıyordu. | Open Subtitles | ,نحن نعلم ان لديه كيتامين في نظامه لذلك , ربما هو كان يستخدم الهواتف المسبقة الدفع .للمتاجره في المخدرات |
Ona yaptıkları her şey hâlâ vücudunda. | Open Subtitles | كل شئ قد فعلوه به لايزال موجودا في نظامه |
vücudunda yüksek miktarda amfetamin buldular. | Open Subtitles | وجدوا كمية كبيرة من "الأمفيتامينات" في نظامه |
vücudunda başka bir şey daha varmış. | Open Subtitles | كان هُناك شيئاً آخر في نظامه ، أيضاً |
vücudunda uyuşturucu yoktu. | Open Subtitles | لا يوجد مخدرات في نظامه |
vücudunda kinin bulduğumu biliyorsun musun? | Open Subtitles | أتعلم (الكينين) الذي وجدته في نظامه |
Uydu görüntülerinde üretim tesisi olabilecek bir yer görünmüyor ve tüm Sisteminde bir fabrika inşa planı da yok. | Open Subtitles | لا شىء على القمر الصناعي يشير إلى وجود مصنع للتصنيع و لا يوجد مخطط يشبهه في نظامه بأكمله. |
Neden Sisteminde fenobarbital var? | Open Subtitles | لماذا توجد هذه المادة في نظامه ؟ |
İlaçlar Sisteminde çok uzun süre kalmış. | Open Subtitles | تم المخدرات في نظامه وقتا طويلا، |
İşte bu yüzden Sisteminde hiç ilaç izi yoktu. | Open Subtitles | لهذا لم تكن مخدرات في نظامه |
George Henning'in bünyesinde hayvan DNA'sı varmış. | Open Subtitles | كان لدى جورج هينينج حمض نووي حيواني في نظامه |
Toksik rapor yeni geldi. Kurbanın bünyesinde tecavüzcü ilacı varmış. | Open Subtitles | نتائج إدمان المخدرات ظهرت، واتضح أن ضحيتنا لديه آثار مخدر "جي اتش بي" في نظامه الحيوي |