"في نفس اللحظة" - Traduction Arabe en Turc

    • aynı anda
        
    • Dışarı adımını atar atmaz
        
    • o anda
        
    Evet, ama aynı anda birden çok kişiye aynı halüsinasyonu gördürebilecek bir-- bir içki yada bir hap yok. Open Subtitles أجل لكن لا يوجد اثر للكحول او المخدرات التي قد تجعل عدة أشخاص يعيشون هلوسة في نفس اللحظة بالظبط
    Şimdi, buradaki elektrik direğinin patlaması ile yolun karşısında olanların aynı anda yaşanmış olması pek de tesadüf gibi durmuyor. Open Subtitles خلفية منديل في حانة يبدو الأمر غير محتمل أن تماساً كهربائياً سيحدث في نفس اللحظة حينما يحدث عراك على الطريق
    Ve parçacıklar ile oynarken, gerçekten her türlü tuhaf şeyleri buluyorlar -- duvarların içinden geçebilen ya da aynı anda iki farklı yerde olabilen şeyleri. TED وعندما يلعبون بتلك الجزئيات يجدون الكثير من الاشياء الغريبة مثل ايجاد القدرة على الطيران واختراق الجدران او ان يتواجدوا في مكانين في نفس اللحظة الزمنية
    Dışarı adımını atar atmaz ölürsün. Open Subtitles ستموت في نفس اللحظة
    Dışarı adımını atar atmaz ölürsün. Open Subtitles ستموت في نفس اللحظة
    Tam o anda ilaç etkisini göstermeye başlıyor. Open Subtitles في نفس اللحظة الذي بدء ،فيها مفعول الدواء
    Birlikte çalışıyorlar ve aynı anda çekiyorlar. TED يمكنكم أن تروا أنهما يعملان معا، يسحبان في نفس اللحظة.
    Ancak aynı anda iki yerde olduğumuzu hissedebildiğimiz ortaya çıktı. TED ولكن يتضح أنه بمقدورنا الإحساس كما لو أننا نتشارك مكانين في نفس اللحظة.
    aynı anda hem çok soğuk hem de çok sıcak. Open Subtitles حرارة شديدة ثم برودة شديدة في نفس اللحظة
    Çin'deki çocuklara aynı anda zıplamalarını söyleyeceğim. Open Subtitles سأخبر جميع أطفال الصين أن يقفزوا في نفس اللحظة.
    Şehirdeki herkes, bizim dışımızda aynı anda seks yapıyor. Open Subtitles الكل في المدينة يمارسون الجنس في نفس اللحظة عدا نحن
    Ya numara yapıyor ya da bir rastlantı sonucu aynı anda kalp sorunu yaşadı. Open Subtitles إما أنها تدعي و بالصدفة أصيبت بمرض بالقلب في نفس اللحظة
    Bana ikisinin de aynı anda öldüklerini söyleme sakın. Pek değil. Open Subtitles لا تخبرني أنهم ماتوا في نفس اللحظة - ليس تماماً -
    Yüksek hızla bir çarpışma, hurdaya dönen metaller, parçalanan camlar ve aynı anda ölen dört canlı. Open Subtitles تأثير السرعة العالية و المعدن الملتوي والزجاج المكسور أربع أرواح أخذت في نفس اللحظة
    - Kesinlikle. Dünya çapında, tam olarak aynı anda 52 ölüm. Open Subtitles تماما، 52 وفاة في نفس اللحظة في جميع أنحاء العالم
    Hepsi aynı anda, hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldu. Open Subtitles لكنهم جميعا اختفوا في نفس اللحظة دون أثر خلفهم
    Vücuduna o anda girdi ve bir oldunuz. Open Subtitles دخل إلى جسمك في نفس اللحظة وأصبحتما شخصاً واحداً
    diye tweet attım ve bir hastanede çalışan bir hemşire o anda oturduğum cafeye bir tane getirdi. ve ona bir smoothie aldım ve o cafede oturup hemşirelik ve ölüm hakkında konuştuk. TED و قامت ممرضة من مستشفى بإحضار واحد في نفس اللحظة إلى المقهى الذي كنت فيه، واشتريت لها عصير وجلسنا هناك نتحدث عن التمريض والموت.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus