"في نفس وقت" - Traduction Arabe en Turc

    • aynı zamanda
        
    • aynı anda
        
    • saatte
        
    • sıralarda
        
    • aynı zamanlarda
        
    Ama birkaç tanık çatıdan kurbanla aynı zamanda ayrıldığını söylüyor. Open Subtitles لكن بعض الشهود يقولون بأنك تركت محفل السطح في نفس وقت الضحية أجل إذاً ماذا فعلت ؟
    Onun kardeşi de benimkiyle aynı zamanda öldü. Open Subtitles أتعرفين، ماتت أختها في نفس وقت وفاة أختي تقريباً
    Bu deformasyonu göz önüne alırsak, kart cinayetlerle aynı zamanda alınmış. Open Subtitles بناءً على كمية التغييرات المتبقية، فإن تلك البطاقة تم نزعها تقريباً في نفس وقت حدوث الجريمتين.
    Biliyoruz çünkü aynı anda 911'le telefon görüşmesi yapıyormuş. Open Subtitles نعلم ذلك لأنها كانت تتحدث للنجدة 911 في نفس وقت وقوعها
    Kurbanın vurulduğu saatte park cezası almış. Open Subtitles حصلت على غرامة لمخالفة لركن السيارة في نفس وقت الجريمة
    İlk verilerin yayınlandığı sıralarda, Yale’deki astronomlar ilginç bir şeyi merak ediyordu; ya bilgisayarlar bir şeyi gözden kaçırdıysa? TED في نفس وقت إصدار أول معلومات بيانية، كان علماء الفلك في جامعة ييل يتساءلون عن أمرٍ مثيرٍ للإهتمام: ماذا لو غفلت أجهزة الحواسيب عن شيء ما؟
    Sacramento, Modesto ve Vacaville'de de... aynı zamanlarda bulunmuşlar. Open Subtitles و من ثم تفقدت و لقد كانوا في ساكرمنتو و موديستو و فاكفيل في نفس وقت تواجد جانينا أيضا
    Asansör, buhar motoruyla aynı zamanda inşa edilmiş. Open Subtitles تم تركيب المصعد في نفس وقت تركيب المحرّك البخاري
    James'in Özel Kuvvetler birimindeymiş, ve James ile aynı zamanda ortadan kaybolmuş. Open Subtitles بيتر ميلرد لقد كان في وحدة القوات الخاصة مع جيمس واختفى في نفس وقت اختفاء جيمس
    Bunları 25 numarayla aynı zamanda çekilmiş olmalı. Open Subtitles التقطهم في نفس وقت التقاط رقم 25 تقريباً
    Sanırım karakol da, okul ve hastaneyle aynı zamanda kapanmıştı. Open Subtitles أظن أن مركز الشرطة ينغلق في نفس وقت إنغلاق المدراس والمستشفيات.
    aynı zamanda Tarım Bakanlığı peynir tüketimini desteklerken, tüketicileri koruyan ve obeziteyle mücadele eden küçük birimi, insanların daha az peynir yemeleri gerektiği konusunda broşürler dağıttı. Open Subtitles لذا في نفس وقت ترويج قسم الزراعة لإستهلاك الجبن،إنها وحدة صغيرة مكلفة بحماية المستهلكين ومحاربة البدانة
    Hiroda ile aynı zamanda buraya gönderilen Japon İmparatorluğu donanma subayıymış. Open Subtitles كان ضابط في البحرية المبراطورية اليابانية الذي ارسل هنا في نفس وقت هيرودا تقريبا
    Garcia, Mitchell Ruiz ile aynı zamanda o kampta kimler vardı bilmek istiyorum ve listeyi Isabella Grant'in uyduruk şirketine ödeme yapanlarla kısaltmanı istiyorum. Open Subtitles غارسيا,أريدك ان تتعقبي المتواجدين في مخيم التحويل في نفس وقت تواجد ميتشيل رويز و من ثم تقليص أولئك إلى الأهالي الذين دفعوا
    - Kayıtlara göre Gomez de orada çalışmış hem de Lance Delorca ile aynı zamanda. Open Subtitles وفقاً لصفحة بياناته " غوميز " كان يعمل هناك " في نفس وقت " لانس ديلوركا
    Şüphelimizle aynı anda Chico'da bulunan bir cuadrilla buldum. Open Subtitles و المجموعات تسمى أطقم الأن وجدت طاقما كان في شيكو في نفس وقت تواجد الجاني
    Başkanlığın arabası Kane'in yok olduğu saatle aynı anda yok oldu. Open Subtitles سيارة مجلس المدينة كانت مفقودة في نفس وقت العمدة
    Sonra, atışın yapıldığı aynı anda restoranda olan görevi dışında sivil bir polis memuru onu indirdi. Open Subtitles ثم,تمكن منه ضابط شرطة بثياب مدنية تصادف وجوده بالمطعم في نفس وقت إطلاق النار
    Bireysel bir IP adresi hastanenin verdiği tabletten saldırının olduğu saatte giriş yapmış. Open Subtitles هناك عنوان "آي بي" غريب لجهاز لوحي تابع للمشفى سجل دخوله في نفس وقت الهجوم الأخير
    Görgü tanıkları 40'larının başlarında sarışın bir kadının Karen çocuğunu götürdüğü sıralarda bir saattir banka oturduğunu söyledi. Open Subtitles الشهود قالوا ان أمرأة بشعر أشقر عمرها ببداية الأربعينات كانت تنتظر على مقعد لمدة ساعة في نفس وقت أخذ كارين لطفلها الى هناك
    Bu demek oluyor ki, aynı kişi neredeyse aynı zamanlarda o semtlerde bulunmuş. Open Subtitles مما يعني، أنه نفس الشخص، يظهر تقريبا في نفس وقت حدوث الجريمة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus