"في هذا الوقت المتأخر" - Traduction Arabe en Turc

    • Bu saatte
        
    • Bu geç saatte
        
    • Gecenin bu saatinde
        
    • Bu kadar geç
        
    • Bu saate kadar
        
    • geç bir saatte
        
    • bu geç vakitte
        
    • geç saatte burada
        
    Sizi Bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim. Eşinizi görebilir miyim? Open Subtitles مرحبا، آسف على ازعاجك في هذا الوقت المتأخر هل يمكنني رؤية زوجتك؟
    Geç oldu. Bu saatte gelmez. Open Subtitles لقد تأخر الوقت ، إنه لن يأتي في هذا الوقت المتأخر.
    Bu saatte evde ne yapıyorsun? Open Subtitles ماذا تفعلين هنا في هذا الوقت المتأخر ؟ لقد تأخرتِ
    Peki, earl sen Bu geç saatte buralarda ne yapıyorsun, seni küçük yaramaz? Open Subtitles حسننا ويل ما الذي كنت تفعله بالأعلى في هذا الوقت المتأخر جدا يارفيقي
    Gecenin bu saatinde terk edilmiş olur. Open Subtitles لا يوجد أحد هنا في هذا الوقت المتأخر وسنكون معها في كل خطوة
    Yağmura yakalandım ve Bu kadar geç kalacağımı düşünemedim, tamam mı? Open Subtitles لقد حصلت عاصفة في الطريق غير متوقعة في هذا الوقت المتأخر
    Oh, Bu saatte buralarda dolaşıyor. Open Subtitles انظري لهذا, ماذا تفعلين في هذا الوقت المتأخر
    Bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim ama halletmemiz gereken bir sorun var. Open Subtitles أنا آسف لإزعاجك في هذا الوقت المتأخر لَكنَّنا أصبحنَا في مشكلة نَحتاجُ لمعالجتها الآن.
    Bu saatte burada ne yapıyorsun? Open Subtitles ما الذي تفعلينه هنا في هذا الوقت المتأخر ؟
    Ruthie, benim, Bu saatte aradığım için özür dilerim ama bir iyilik isteyeceğim. Open Subtitles أهلا , روثي إنه أنا , أنا آسفه لإتصالي في هذا الوقت المتأخر ولكني أحتاج إلى خدمتك
    Gerçekten bizi Bu saatte kabul ettiğiniz için minnettarız. Open Subtitles نحن فعلاً نقدر لكِ أنكِ سمحتي بدخولنا في هذا الوقت المتأخر , شكراً لكِ
    Sizi Bu saatte okula getiren şey nedir? Open Subtitles ما الذي احضركما للمدرسة في هذا الوقت المتأخر ؟
    11:30 oldu, Bu saatte bir kız evinde olmalı. Open Subtitles الساعة 11: 30. لا يمكن استضافة فتاة في هذا الوقت المتأخر
    Beni Bu saatte kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Open Subtitles شكرآ لرئيتي في هذا الوقت المتأخر لا مشكلة على الأطلاق
    Bu geç saatte geldiğine göre, kötü haberle dolu olmalısın. Open Subtitles في هذا الوقت المتأخر لا بد أنك تحمل أنباءاً محزنة.
    Bu geç saatte burada ne yapıyorsun? Open Subtitles لماذا انت هنا في هذا الوقت المتأخر ؟ ماذا عنك ؟
    Bekle. Bu geç saatte gitmek zorundasın? Open Subtitles إنتظري لم يتحتم عليكي الذهاب في هذا الوقت المتأخر ؟
    Gecenin bu saatinde rahatsız ettiğim için üzgünüm. Yardımınıza ihtiyacımız var. Open Subtitles نحن آسفان على إزعاجك في هذا الوقت المتأخر من الليل لكننا نحتاج لمساعدتك
    Gecenin bu saatinde dışarı çıkman normal mi? Open Subtitles سوناكو، هل تخرجين للسير عادةً في هذا الوقت المتأخر من اللّيل؟
    Bu kadar geç bir saatte beni kabul ettiğiniz için sağolun, efendim. Open Subtitles شكراً لرؤيتى في هذا الوقت المتأخر يا سيدي.
    Bu saate kadar hangi cehennemdeydin? Open Subtitles أين كنتِ في هذا الوقت المتأخر ؟
    Bu arada bu geç vakitte siz ne yapıyorsunuz? Open Subtitles بالمناسبة ماذا تفعلان هنا لوحدكما في هذا الوقت المتأخر ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus