Bir altı-patlar Buralarda 25 dolardan fazla etmez. | Open Subtitles | مسدس بستة طلقات لا يساوي أكثر من 25 دولارا في هذه الأنحاء |
Kızın annesi hala Buralarda oturup oturmadığını öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | لابد أن نرى إن كانت والدة البنت لا تزال تعيش في هذه الأنحاء. |
Buralarda kılıç taşıyan genç bir çocuk gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت ولدا صغيرا يحمل سيفا في هذه الأنحاء ؟ |
İlk göçmenlerin zamanından beri bu kısımlarda görülür. | Open Subtitles | لقد شوهد في هذه الأنحاء منذ زمن الحُجَّاج |
İlk göçmenlerin zamanından beri bu kısımlarda görülür. | Open Subtitles | شوهد في هذه الأنحاء منذ زمن الحجاج |
Onu Buralarda bulamazsınız efendim! | Open Subtitles | أوه ، فإنك لن تجد واحد في هذه الأنحاء ، يا سيدي |
Siz de benim Buralarda kanun olduğumu unutuyorsunuz. | Open Subtitles | يبدو أنك نسيت أنا من يمثل القانون في هذه الأنحاء |
Buralarda olaylar biraz delice. | Open Subtitles | إنّه يوم سيء نوعاً ما فالأشياء جنونيّة في هذه الأنحاء |
Dedikoduları duymuştum. Block artık Buralarda pek popüler değil. Uzak durmak isteme sebeplerinden biri de buydu. | Open Subtitles | لقد سمعت الهمسات, لم يعد مشهوراً في هذه الأنحاء مزيداً ربما هُناك سبب لمنح هذا |
Buralarda küçük bir kız çiftliğini arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن مزرعة أرانب صغيرة في هذه الأنحاء |
Bir ara yağ çekmeyi de denemelisin. Buralarda çok iş görür. | Open Subtitles | من المفترض أن تجرب الإطراء في بعض الوقت إنه يقوم بدور جيد في هذه الأنحاء |
Caleb Brewster, Buralarda kadınların yarısından daha cesur ve yetenekli olduğunu bildiğim başka bir adam düşünemiyorum. | Open Subtitles | كالب بروستر ، لا أستطيع أن أفكر في رجلاً في هذه الأنحاء شجاعاً و مقداماً أكثر من نصف النساء اللائي أعرفهنّ |
Buralarda peyote tüttürenleri pek sevmeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نؤمن بهراء الصبار المدخن في هذه الأنحاء |
Buralarda kızları koruyan bir maskeli olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | ترامت إليّ شائعات عن مقنّعة تحمي الفتيات في هذه الأنحاء. |
Buralarda birçok ruhsal hareket birbirinden beslendi. | Open Subtitles | الكثير من اللحظات الروحانية تداخلت في هذه الأنحاء |
Buralarda emirleri ben veririm. | Open Subtitles | أنا من يسمح للناس بالذهاب لحالهم في هذه الأنحاء. |
- Herkes bu kısımlarda mayıs sarmalamıştır. | Open Subtitles | الجميع يشرب القمر الساطع في هذه الأنحاء |