Sizi zaman kaybetmeden röntgen bölümüne götüreceğiz. | Open Subtitles | ستعودين إلى قسم الأشعة في وقتٍ قصير |
Bu ev zaman kaybetmeden bir kiracı bulacak. | Open Subtitles | سأجدُ مستأجرين أخرين في وقتٍ قصير! |
Ve sanırım senden çok kısa sürede çok şey bekledim ve bunun için üzgünüm. | Open Subtitles | وأنا أظن أنني قمت بدفعك نحو الكثير في وقتٍ قصير و.. وأنا متأسف عن ذلك |
Rick sana tapıyor, kısa sürede bu şekilde kaynaşmanıza deli oluyor. | Open Subtitles | إن (ريك) يهذي عنك, عن كيف أنكما أصبحتما مقربّان للغاية في وقتٍ قصير. |